Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/19543 E. 2014/37406 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19543
KARAR NO : 2014/37406
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2012
NUMARASI : 2011/320-2012/477

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların T… Devlet Kurumu ile aralarında düzenlenen 04.04.2008 tarihli sözleşme ile NP-0…. numaralı karayolları, köprüleri ve üstgeçitleri projelendirme ve anahtar teslimi yapım işini üstlendiklerini, davalıların işin bitirilebilmesi için tecrübe ve finansmana sahip kendisi ile işbirliği yaparak 15.03.2009 tarihli protokol ile teknik danışmanlıkta bulunmayı,iş bitiminde de 2.000.000 USD tutarında ücret ödemeyi taahhüt ettiklerini, kendisinin üzerine düşen işin gereğini tamamen ifa etmesine karşın davalılar tarafından sözleşme gereği ödenmesi gereken ücretin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000.000,00 USD alacak kaleminden şimdilik 10.000,00 USD’nin döviz mevduatına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının protokol gereği edimlerini yerine getirmediği gibi her iki tarafın iradesi ile sözleşmenin fesh olunduğunu, hiç bir zaman protokolün yürürlük kazanmadığını, davacının Türkmenistan’da bulunan şantiyede kendisine ait ve yetkilisi olduğu H.. Yapı Ltd.Şti adlı şirketi vasıtası ile üstlenilen işin beton işlerini taşeron olarak yaptığını, bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000 USD’nin dava tarihi olan 28.06.2011 tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faizi ile ulaştığı miktarın ödeme tarihindeki efektif satış kurundan TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş;hüküm,davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile,davalılarla imzaladığı 15.3.2009 tarihli sözleşmeye dayanarak teknik danışmanlık ücretinden fazlası saklı 10.000,00 USD’nin tahsilini istemiş,davalı taraf ise davacının sözleşme kapsamında görev yapmadığı gibi taşeron olarak yaptığı işin bedelini aldığını savunmuştur. Mahkemece,tanık beyanları ve protokol hükümleri ile davacının, davalı şirketin koordinatörlüğünü bir müddet yaptığı ve davalı şirketi Nata Gurubu ile tanıştırıp ortaklık kurmasını sağladığı, işin bu şekilde süresinde bittiği,protokol kapsamında istekle bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Medeni Kanun’un 6. maddesi gereğince,herkes iddiasını ispatla yükümlü olup, davacı da davalılarla yaptığı sözleşme kapsamında,teknik koordinatör olarak iş yaptığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Davacı tarafından sunulan 15.3.2009 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu konusunda duraksama yok ise de verilen hizmetin bulunup bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. HUMK’nun 288.(HMK 200) maddesine göre müddeabihin miktarına göre somut olayda tanık dinlenemez.Bu durumda davacı iddiasını yasal delillerle ispat edememiştir. Ne var ki, davacının delilleri arasında “ her türlü delil ” denilmek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşılmakla, davacının davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına,ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.