Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/19523 E. 2014/35092 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19523
KARAR NO : 2014/35092
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/452-2013/206

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının kardeşi olduğunu murislerinden kalan taşınmazda davalının kendi hissesini tarafına satması hususunda anlaştıklarını, bu kapsamda beş adet 8000 TL bedelli teminat amaçlı verdiği senedin , hisse bedelini ödemesine karşın iade edilmediğini ve ve senetlerden birinin aleyhine takibe konulduğunu ileri sürerek, vaki icra takibinin iptalini, diğer senetlerden ötürü borçlu olmadığının tespitini ve davalının %40 tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
Mahkemece, dabanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1.-Davalıya, dava dilekçesi ve davacının delil dilekçesi farklı tarihlerde davalı adresi olarak görünen adreste apartman numarasının üstü çizilip değiştirilmek suretiyle yapılmış olup bu iki tebligatta davalıya tebliğ olunamayarak muhtara teslim edilmiştir. Ancak gerekçeli karar ise aynı adreste tebligatta her hangi bir değişiklik yapılmaksızın çıkarılmış olup bizzat davalıya tebliğ olunmuştur. Davalı ise temyizinde yargılama sürecinden haberdar olmadığını savunma yapamadığını mevcut yargılamadan gerekçeli kararın tebliği ile haberdar olduğunu dile getirmiştir. Yargılama aşamasında gerekçeli kararın tebliğine kadar çıkarılan tebligatlarda bizzat apartman numarası kısmının değiştirildiği ve davacıya tebliğin yapılamadığının anlaşılmasına göre bu durumda bu tebligatların geçersiz olduğunun ve taraf teşkili sağlanmadığından davalının savunma hakkının kısıtlandığının kabulü zorunludur. Mahkemece, dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi icap ederken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın l.bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.