Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1947 E. 2014/33332 K. 30.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1947
KARAR NO : 2014/33332
KARAR TARİHİ : 30.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2013
NUMARASI : 2009/145-2013/180

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine duruşmanın miktar yönünden duruşmaya tabi olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olarak davalıya muhletif dava ve takiplerde hukuki yardımda bulunduğunu, davalının hiçbir haklı neden göstermeden kendisini vekillikten azlettiğini, davalıya yaptığı hukuki yardımlar nedeniyle, 11.200,00TL vekalet ücreti alacağı, 425,00TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.625,00TL alacaklı olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, alacağının davalıdan tahsilini istemiş; 14.04.2011 tarihli ıslah dilekçeyle talebini 17.015,00TL asıl alacak, 425,00TL dava öncesi işlemiş faiz olmak üzere 17.440,00TL olarak artırmıştır.
Davalı, azlin haklı olduğunu ve gerekli bütün ödemelerin yapıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3.629,26TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyizi açısından; davacı, haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağını istemiş; yargılama sırasında verdiği 15.03.2010 tarihli dilekçesiyle davalı tarafından kendisine 15.890TL ödeme yapıldığını kabul etmiş; mahkemece bilirkişi raporu alınarak ve sonunda 08.08.2012 ile 21.02.2013 tarihli bilirkişi raporları benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar, karara esas alınan 21.02.2013 tarihli bilirkişi raporunun 3. sayfasında, davacının kabulünde olan ödemenin 15.870,00TL ve davalının oğlu Cumhur Haldun Yardımcı 2014/1947-33332
tarafından ödenen 3.175,00TL dahil edildiğinde toplam ödemenin 19.045,00TL olduğu belirlenmiş ise de, davacının kabulünde olan ödeme makbuzlarının içinde zaten Cumhur Haldun Yardımcı tarafından gönderilen 1.600,00TL bulunmaktadır. Bu durumda bilirkişi tarafından mükerrer hesap yapılmış olduğu, böylece hesaplamanın yanlış olduğu ve bu raporun hükme esas alındığı anlaşılmmıştır. Hal böyle olunca, mükerrer ve yanlış hesaba dayanan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Davalının temyizi açısından; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan, davalının azlin haklı olduğu hususundaki temyiz itirazının reddine; sair temyiz itirazlarının 1. bentteki bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının azlin haklı olduğu hususundaki temyiz itirazının reddine; sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.