Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/19004 E. 2014/37405 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19004
KARAR NO : 2014/37405
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2010/346-2012/483

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı, davacılar avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat M.. D.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, Av. İ.. K.. dışındaki davalıların H… Ö.. A.. ve dul ve çocuksuz ölen S.. M.. A..’ın eşit hisseli mirasçıları olduğunu, tapunun Sivas merkez Kızılırmak Mah. .. pafta, .. ada, .. ve ..parsel ve .. pafta,.. ada,.. parsel sayılı taşınmazların Sivas Belediyesi tarafından kamulaştırıldığını, davalı Av. İ.. K..’ na diğer davalılarla birlikte, kamulaştırma işlemlerini yapma,uzlaşma tutanağı imzalama, kamulaştırılan taşınmazların satışını gerçekleştirme ve kamulaştırma bedellerini tahsil etme yetkilerini içeren vekaletname verdiklerini, davalı avukat tarafından tahsil edilen kamulaştırma bedellerinin kendilerine ve davalılara eşit olarak dağıtılması gerekirken, çok az para ödendiğini,davalıların iyi niyetli olmadıklarını,kendi aralarında anlaşarak ve resmi belgeleri tahrif ederek,kamu kuruluşlarını yanıltarak,haklarını aldıklarının belli olduğunu ileri sürerek, aleyhlerine nedensiz zenginleşen davalılardan müteselsilen ve müştereken fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı tutularak 35.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar,davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacı S.. A..’ ın talebinin kısmen 18.699,33 TL,A.. F..’ ın talebinin 7.919,33 TL olarak kabulüne,dava tarihi olan 13.08.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalı İ.. K..’ndan alınarak davacılara verilmesine, diğer davalılar yönünden talebinin reddine karar verilmiş;hüküm,davacılar ile davalı İ.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar bu davada,kendilerine murislerinden intikal eden taşınmazların belediye tarafından kamulaştırılması sırasında davalı avukata kamulaştırma işlemlerini yapma,uzlaşma tutanağı imzalama,kamulaştırılan taşınmazların satışını gerçekleştirme ve kamulaştırma bedellerini tahsil etme yetkilerini içeren vekaletname verdiklerini, ancak avukatın kamulaştırma sebebiyle ödenen paralardan kendilerine eksik ödeme yapıldığını iddia ederek bakiye bedelin tahsilini istemişlerdir. Davalı avukat İ.. K..,tarafların iradelerine uygun olarak düzenlenen tutanak ve ibranamelerin tüm taraflarca okunup içeriği anlaşıldıktan sonra imza edildiğini,tahsil edilen paranın hesaplarına yattığını savunmuş,diğer davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, 28.11.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sözkonusu raporun sonuç bir nolu bölümünde,davacıların tapuda kayıtlı mevcut hisselerine göre almaları gereken meblağın 20.7.2010 tarihli ibranamedeki alınan paranın tenkisi ile bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bu raporda,davacılar ve davalılara vekaleten kamulaştırma işlemlerini yapan davalı avukatın,davacıların hesaplarına yatırmış olduğu ve mahkemeye sunduğu banka kayıtlarına ilişkin tespit ve hesaplamanın bulunmadığı,davalı avukat haricindeki diğer davalıların her birisinin ne kadar para aldıklarının ve alınan paraların davacılar hissesine tekabül eden kısımdan fazlası olup olmadığının belirlenmesine yönelik somut değerlendirmenin bulunmadığı gibi davacıların dava dilekçesinde açıkça,1 nolu parsel için ayrı ayrı 13.000,00 TL,diğer parseller için ise yine ayrı ayrı 11.500,00 TL aldıklarını iddia etmelerine karşın bu yönde de bir tespit ve değerlendirmenin yapılmadığı görülmektedir.Rapor bu haliyle denetime elverişli olmayıp bu rapor esas alınarak eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekir.
2-Tarafların bu aşamada diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.