Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/18607 E. 2014/20581 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18607
KARAR NO : 2014/20581
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2013/202-2014/17

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıdan noterde yapılan sözleşme ile araç satın aldığını ve bedelini ödediğini, ancak akabinde aracın pert kaydının bulunduğunu öğrendiğini ileri sürerek fazlası saklı kalmak üzere uğramış olduğu zarardan 100 TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
somut olay değerlendirildiğinde, davalı her ne kadar davaya cevap vermemişse de, mahkemeye hitaben yazdığı mazeret dilekçesinde ev hanımı olduğunu belirtmiş olup, davacı da bu beyana karşı koymadığı gibi temyiz dilekçesinde dahi davalının 4077 sayılı yasa anlamında satıcı olmadığını bildirmiştir. Tüm dosya kapsamı ve tarafların beyanları birlikte değerlendirildiğine, davalının 4077 sayılı yasa anlamında satıcı olmadığı ve davaya genel mahkemede bakılması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin değinilen bu yönü gözeterek, işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesinie, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.