Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/18424 E. 2015/12947 K. 21.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18424
KARAR NO : 2015/12947
KARAR TARİHİ : 21.04.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-… tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Belediye, açılan ihaleler sonucunda, davalı işverenlerle hizmet sözleşmeleri yapıldığını, davalı şirketlerin çalıştırmış oldukları işçilerden…’ün, kıdem, ihbar tazminatı ve benzeri işçilik alacakları nedeniyle iş mahkemesinde açmış olduğu davanın Belediye aleyhine sonuçlandığını, başlatılan icra takibi üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan 10.258,13 TL ödemenin, 19.6.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, dava dışı işçiye ödenen miktardan davalıların kendi dönemleri ile sınırlı olmak üzere tümüyle sorumlu oldukları benimsenerek, ilamda her bir davalı yönünden ayrı ayrı belirtilen miktarların, yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-4857 sayılı İş Kanununun 2/6. maddesinde, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi mevcut olup dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı ile hükmü temyiz eden davalılardan … arasındaki hizmet sözleşmesi ve eki olan şartnamelerde, dava konusu işçilik alacakları nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan ödeme nedeniyle davacı Belediye ile davalı …’ın yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir. O halde mahkemece davacı Belediyenin asıl işveren olarak ödemiş olduğu miktarın, dava dışı işçinin davalı … nezdinde çalıştığı döneme isabet eden miktarın 1/2’sini adı geçen davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilerek, buna göre bir hüküm kurulması gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, adı geçen davalının işçilik alacaklarının tamamından sorumlu tutulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bent gereğince temyiz edilen hükmün temyiz eden davalı … yararına BOZULMASINA, peşin alınan 54,00 TL harcın davalı-…’a iadesine, 21/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.