Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/17942 E. 2014/37069 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17942
KARAR NO : 2014/37069
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2012
NUMARASI : 2011/793-2012/708

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı tarafından 20.09.2009 vade tarihli ve 24.000 TL bedelli senede dayanarak hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla takip yapıldığını,icra takibine konu senedin lehtarının dava dışı A.. S.. olduğunu, takip yapan davalının ise A.. S..’nin yakını olduğunu, dava konusu senette, borçlu adresi açık olarak yazılmadığından kambiyo senedi niteliğini taşımadığını belirterek;dava konusu senede ilişkin borçlu bulunmadığının tespitine ve senedin yasal nitelikleri taşımaması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, senet lehtarı olan kişiye verdiği borç nedeniyle bu senedin kendisine verildiğini,bu borca ilişkin dava dışı A.. S.. isimli kişi ile yazılı sözleşme yaptıklarını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra yoluyla hakkında yapılan takibe ilişkin olarak, icra takibine konu edilen senedin kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ve takip konusu belgede “düzenleme yeri”nin bulunmaması sebebiyle davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sy. TTK’nın 776. maddesi gereği iş bu belgenin bono vasfını taşımadığı,adi senet hükmünde olduğu anlaşılmaktadır. İcra takibine konu belgenin kambiyo senedi vasfında olmaması itibariyle kambiyo senetlerine mahsus ciro yoluyla davalıya devri mümkün değildir.Bu itibarla icra takibine konu edilen adi senede dayalı olarak ancak senedin lehtarı olan A.. S.. tarafından genel hükümlere göre davacıya karşı alacak talebinde bulunulması mümkündür.Davalı tarafından dava dışı A.. S.. ile yapılan sözleşmeye dayanılmış ise de,davacının bu sözleşmenin tarafı olmaması nedeniyle davalı alacak talebini ancak sözleşmenin tarafı olan A.. S..’den talep edibelecektir.Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafından davacıdan alacaklı olduğu hususu ispat edilemediği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmü davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.