Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/17865 E. 2014/41513 K. 24.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17865
KARAR NO : 2014/41513
KARAR TARİHİ : 24.12.2014

MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2014
NUMARASI : 2013/263-2014/155

Taraflar arasındaki bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıdan Aralık 2012 tarihinde 55.000 bedelle satın aldığı aracın 15.1.2013 tarihinde yağ kaçırması sebebi ile servis tarafından motorun değiştiğini, araçta değer kaybı meydana geldiğinden aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmesine rağmen bir cevap verilmediğini, aracın ayıplı olması sebebi ile satım bedelinin satım tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ç. M. Tic. A.Ş. ise onarım hakkının kullanılması sebebi ile seçimlik hakkını kullanamayacağını, davacının araç bedelinin 55.000 TL olduğunu ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet ; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin bulunması gerekir.
Somut olayda dava konusu aracın ilk tescil tarihi olan 07.06.2012 tarihinde Y. B.Ticaret limited şirketine ait iken 16.11.2012 tarihinde davacıya satıldığı, davadışı şirketin 37.000 TL bedelli fatura düzenlediği anlaşılmaktadır. Dava konusu araç dava dışı B. Y.Ltd Şti.’den alınmış olup davacı ancak dava dışı şirketin haklarına haleftir. Her ne kadar davacı üreticiye karşı dava dışı şirketin sahip olduğu haklara sahip ise de aracın alındığı dava dışı üçüncü kişinin şirket olması karşısında tafarlar arasında 4077 Sayılı yasa anlamında bir alım satım ilişkisi bulunmamaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece Asliye Hukuk Mahkemsi sıfatı ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken tüketici mahkemesi sıfatı ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.