Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/17408 E. 2014/21317 K. 25.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17408
KARAR NO : 2014/21317
KARAR TARİHİ : 25.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2009/317-2013/928

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı banka, davalılarla aralarında yaptıkları 17.09.1998 tarihli kredi sözleşmesine göre davalı Z.. K..’nın 2.5000,00 T.L tüketici kredisi kullandığını, diğer davalılarında sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, aslında yapılan bu sözleşme ile öteki davalı şirketin kendisine kredi temin etmiş olduğunu, bu nedenle kredi borcundan asıl borçlu olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek, asıl alacak ve faiz ile birlikte 16.448.52 T.L olan borcun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket, kredi borcunun tamamının ödendiğini, davalı Sabri kredi kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemişler; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, tüketici kredisinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile eldeki davayı açmış; Mahkemece 14.12.2010 tarihli duruşmaya gelen olmadığından dosyanın HUMK’nun 409/1. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davanın yenilenmesinden sonra davacının 8.10.2013 tarihli duruşmaya gelmediğinden bahisle HMK’nun 320/4. hükmünce davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesis edildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.
Dosyanın ilk defa takipsiz bırakılması ile işlemden kaldırıldığı tarih 14.12.2010 olup o tarihte 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlüktedir ve mahkemece de bu kanunun 409. maddesine dayalı olarak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu maddenin son fıkrasında ise işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı düzenlenmiştir. Buna göre bir dava en fazla iki defa takipsiz bırakılabilir. Üçüncü defa takipsiz bırakılması halinde ancak işlemden kaldırılmasına karar verilir. Her ne kadar 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320/4. maddesi uyarınca dava bir defadan fazla takipsiz bırakıldığında davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ise de, bu hüküm anılan yasanın yürürlük tarihinden sonraki takipsiz bırakmalar hakkında uygulanır. Somut olayda ilk işlemden kaldırma 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409. maddesine göre verilmiş olmakla sonradan yürürlüğe giren yasal düzenlemenin geriye dönük olarak uygulanması mümkün değildir.
Buna göre dava 01.10.2011 tarihinden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılmadığına göre mahkemece 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320/4. maddesine dayalı olarak davanın açılmamış sayılması şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.