Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/17048 E. 2014/20488 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17048
KARAR NO : 2014/20488
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2013/99-2013/556

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, davalı idare ile aralarında imzalanan sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını, 5510 sayılı yasanın 81 maddesine eklenen bende göre sigorta primlerini düzenli ödeyen ve sigortasız işçi çalıştırmayan işverenleri teşvik etmek amacıyla sigorta pirim oranının %5 lik kısmının hazinece karşılanacağının belirtildiğini, müvekkilinin 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden itibaren bu kanun gereğince 5 puanlık indirimleri uygulamak suretiyle sigorta primlerini tahakkuk ettirdiğini ve ödediğini, ancak davalı idarenin söz konusu pirim indirimlerini hak edişlerinden haksız olarak kestiğini ileri sürerek 22.227,44 TL nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı idare ile aralarında imzalanan sözleşme süresince 5510 sayılı yasada yapılan değişikliğin davalı tarafından yanlış yorumlandığını ve şirketin istihkaklarından haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek 22.227,44 TL nin davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.Davacı dava dilekçesinde,davalı da cevap dilekçesinde delillerini bildirmiş,mahkemece;tarafların delilleri toplanmaksızın sadece dosyaya davacı dilekçesi ekinde onaysız olarak sunulan muhasebe işlem fişine istinaden davanın kabulüne karar verilmiştir.6100 Sayılı HMK.nun 219.maddesine göre; ” Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. ” Aynı Yasanın 220.maddesine göre de; ”İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. ” Hal böyle olunca taraflarca dava ve cevap dilekçesinde belirtilen delillerin ibrazı için taraflara süre verilmesi,delillerin ibrazından sonra davacının hakedişinden hangi dönemlere ilişkin olarak ne kadar kesinti yapıldığı hususunda gerektiğinde uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın bozulmasına, (2)numaralı bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.