Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/17009 E. 2015/17112 K. 27.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17009
KARAR NO : 2015/17112
KARAR TARİHİ : 27.05.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı banka, asıl davada, davalının avukat olduğunu, aralarında 01.05.2012 tarihli Avukatlık sözleşmesinin imzalandığını,.. İcra Müdürlüğü’ nün 2001/1750 Esas sayılı 15.337.028.97.TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiple ilgili olarak, 20.08.2004 tarihinde davalı avukata 10.481.87.TL ödendiğini ancak yapılan icra tahsilatının kısmi olarak 682.141.43.TL olması nedeniyle avukatlık sözleşmesinin 3/2. maddesine göre tam tahsilat halinde alınması gereken %75′ i olan 36.927.78.TL’ nın, yapılan tahsilatın icra takip tutarına oranlaması ile bulunan %4,45 oranı sonucunda 1.643.29.TL vekalet ücretine hak kazandığını buna göre davalı avukata 8.838.58.TL vekalet ücreti ve 149.00.TL prim olmak üzere toplam 8.987.59.TL fazladan ödeme yapıldığını, yine sözleşmenin 8. maddesine göre yargı çevresi dışına seyahat edildiğinde ve belgesi sunulduğu takdirde mutad (taksi hariç) ulaşım giderleri ödenebilecek iken il sınırlarındaki benzin istasyonlarından davalı avukatın özel aracına alınan benzin faturalarının sunulduğunun tespit edildiğini, mutad yol masrafları haricinde 2001 – 2006 döneminde benzin, taksi, telefon olmak üzere toplam 8.032.30.TL fazladan yol ücreti ödendiğini ileri sürerek şimdilik toplam 17.019.88.TL’ nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aralarındaki sözleşmeyi sağlık nedeniyle haklı olarak 02.10.2006 tarihinde feshettiğini, kendisine fazla vekalet ücreti ödenmediğini, masrafları kuruşu kuruşuna belgelendirdiğini, ve nu belgelerin kontrol edildiğini, onaylandığını savunarak aleyhine açılan davanın reddine, kendisi tarafından açılan ve birleştirilen davada ise; Birleşen dava davalısı banka ile 01.05.2002 tarihinde imzalanan sözleşme ile başladığı avukatlık görevini, 02.10.2006 tarihinde sağlık nedeniyle istifa edinceye kadar sürdürdüğünü, .. İcra Müdürlüğü’ nün 2001/1750 Esas ve 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2001/61 Esas sayılı takip dosyalarında tahsilatlar yapılıp birleşen dava davalısının hesabına girmesine rağmen karşı taraf vekalet ücreti ve akdi vekalet ücretinin (prim) ödenmediğini, imzalanan sözleşmenin ..’ nun 2., BK.’ nun 19. ve 20. maddesi ile Avukatlık Kanunu’ na aykırı olup geçersiz olduğunu ileri sürerek şimdilik 30.000.00.TL’ nın, yargılama sırasında verdiği 26.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 75.376.25.TL’ nın birleşen dava davalısı bankadan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulü ile toplam 75.376.25.TL’ nın birleşen dava davalısı bankadan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı birleşen dava davalısı banka tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı birleşen dava davalısı bankanın lıaşağıdaki 2. bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında imzalanan 01.05.2002 tarihli sözleşme ile davalı birleşen dava davacısının davacı birleşen dava davalısı bankada sözleşmeli avukat olarak göreve başladığı ve sözleşmenin 02.10.2006 tarihinde davalı avukatın sağlık sorunları nedeniyle istifa etmesi nedeniyle sona erdiği, sözleşmenin 2/1. madde ve fıkrasına göre; Avukata üstlendiği işlerle ilgili olarak yanlızca nispi avukatlık ücreti ödenecektir. Nispi ücretin hesabına esas bedel, icra takibi veya davaya konu olan ve asıl alacağı teşkil eden tutar üzerinden olmak şartıyla ister kısmi, ister tam olarak yapılacak tahsilatın banka kasasına giren miktar olup, sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen ve paraya taalluk eden işlerle ilgili olarak; a) Banka tarafından; açılacak icra takibinin ya da davanın açıldığı tarihten itibaren ….12 aydan daha uzun zamanda tamamlanması ve belirtilen şekilde tahsilat yapılması durumunda, yapılan tahsilatın %2′ si oranında brüt avukatlık ücreti ödeneceği, aynı sözleşmenin 3.1. madde ve fıkrasına göre; Banka alacağının her türlü masraf, faiz,..le birlikte tümüyle tahsiline bağlı olmak şartıyla, dava veya icra takibi sonucunda karşı taraf aleyhine éAvukatlık asgari ücret tarifesi” ne göre takdir ve hükmedilecek olan avukatlık ücretinin %75′ ini almayı ve %25′ ini bankaya bırakmayı avukatın peşinen kabul ve taahhüt ettiği, aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise; banka alacağının kısmen tahsil edilmesi halinde, karşı taraf aleyhine “Avukatlık asgari ücret tarifesi” uyarınca hesaplanacak ve avukatın payı kabul edilen %75 oranındaki tutardan, yapılan tahsilatın icra takip tutarına oranlanması suretiyle bulunacak orana göre avukatlık ücreti ödenmesine, bu şekilde yapılacak ödemelerin toplam avukatlık ücretinin ¾’ nü geçmemesini bakiye ¼ kısmını ise banka alacağının faiz, …, masraf ve diğer ferileri ile birlikte tamamen tahsilinden sonra kendisine ödenmesini avukatın peşinen kabul ve taahhüt ettiğinin kararlaştırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mahkemece, bilirkişi raporları da dikkate alınarak taraflar arasında imzalanan 01.05.2002 tarihli sözleşmenin 2. ve 3. maddesinin geçersiz olduğu kabul edilerek asıl davada fazla ödenen vekalet ücretinin iadesi talebinin reddine, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; taraflar arasındaki ihtilafın, tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan sözleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gözönüne alınarak asıl dava yönünden fazla ödenen vekalet ücreti olup olmadığı, birleşen dava yönünden sözleşmenin 2. ve 3. maddesi gereğince akdi vekalet ücreti (prim) ve karşı yan vekalet ücreti alacağı olup olmadığı varsa miktarları hususunda gerekirse alanında uzman yeni bilirkişi heyeti marifetiyle taraf ve yargı denetime esas olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan davacı birleşen dava davalısı bankanın sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davacı birleşen dava davalısı Banka yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.