Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/16541 E. 2014/19303 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16541
KARAR NO : 2014/19303
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Reyhanlı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2011/486-2013/414

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 1999 tarihli kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı olarak 2003 yılında asıl borçlu olan davalı ve dava dışı kefil aleyhine takibe geçildiğini, kefil tarafından borcun tamamen kapatılarak dosyanın infaz edildiğini ancak kefilin daha sonra kefalet limitini aşan miktar yönünden aleyhlerine istirdat davası açtığını bu nedenle aleyhlerine kesinleşen dava nedeni ile kefile ödemek zorunda kaldıkları miktar kadar asıl borçlunun borcunun devam ettiğini ileri sürerek davalı aleyhine başlattıkları takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı yanca temyiz olunmuştur.
Dava, ödenmeyen kredi kartı borcundan kaynaklanan takibe vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı ,sözleşme kapsamında yapılan ilk takipte her ne kadar kefil tarafından borç kapatılsa da, daha sonra kefalet limitini aşan miktar yönünden ödenen bedelin istirdadı nedeni ile davacının borcunun halen devam ettiğini ileri sürmüştür. Davalı davanın reddini dilemiş olup mahkemece kefil ve asıl borçlu için 2003 yılında yapılan ilk takipte borcun kapanması ile dosyanın infaz edildiğinin anlaşılmasına göre aynı sözleşme nedeni ile tekrar takip yapılamayacağı, bakiye alacağın ayrı bir davaya konu olabileceği gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
İtirazın iptali davası, niteliği itibari ile bir eda davasıdır. Dava dışı kefil tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklı borç ödendikten sonra kefalet limiti dışındaki miktar istirdat edildiğine göre borcun bir kısmı halen devam etmektedir. Davalı borcu ayrıca ödediğini de ispat edemediğine göre davacının takip yapmakta ve takibe yapılan itirazın iptalini istemekte hukuki yararı vardır. Öyleyse mahkemece gerektiğinde bilirkişi raporu da aldırmak sureti ile ödenmeyen borcun tespiti ile işin esasına girerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.