Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1638 E. 2014/14449 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1638
KARAR NO : 2014/14449
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/138-2013/244

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının eski eşi olduğunu, boşanmadan önce saklaması için 50.000 TL tutarlı lehtar hanesi doldurulmamış senedi imzalayarak kendisine verdiğini ancak boşanma sürecinde eşinin kötü niyetle senedi genel haciz yolu ile takibe koyduğunu, itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bu sefer sendin lehtar hanesini doldurmak suretiyle Edirne 1. icra Müdürlüğü’nün 2011-2416 E sayılı takip dosyasıyla kambiyo senedine özgü haciz yolu ile takip başlattığını senedin hile ile kullanıldığını ileri sürerek senet nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiş; birleşen davasında da evlilik birliği devam etmekte iken davacı karşı davalı eşinin Ganyan Bayi açması için üzerine kayıtlı evi 68.000 TL ye sattığını, 50.000 TL sini verip karşılığında dava konusu senedi aldığını ayrıca 13.000 TL elden verdiğini, ilk takip nedeni ile 1160,03 TL masraf yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000 TL sinin davacı karşı davalı İ.. A..’tan faizi ile tahsilini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile davacı İ.. A..’ın 26/03/2009 tanzim 26.03.2010 vade tarihli 50.000 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Asıl ve birleşen davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık 26/03/2009 tanzim 26.03.2010 vade tarihli 50.000 TL bedelli imzası inkar olunmayan senetten kaynaklanmaktadır. Asıl davanın davacısı başka bir iş için düzenlenip saklanması için emaneten verilen senedin daha sonra kötü niyetle kullanıldığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemekte birleşen davanın davacısı 2014/1638-14449
ise aynı senedin davalı yanca bizzat ganyan bayi açmak için evin satılması sureti verilen borç karşılığı alındığını ileri sürerek senet ve diğer alacaklarının tahsilini istemektedir.
Davalı karşı davacı A.. A.. tarafından senedin lehtar hanesi doldurulmak sureti ile kambiyo senedine özgü haciz yolu ile yapılan Edirne 1. icra Müdürlüğü’nün 2011-2416 E sayılı takip dosyası, Edirne İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/502 E 2013/38 K sayılı ilamı ile lehtar hanesinin sonradan doldurulması sureti ile senedin kambiyo vasfını taşımayacağı gerekçe gösterilerek iptal edilmiş olup bu karar 04.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece açılan menfi tespit davası da, senedin kambiyo vasfı taşımadığı bu nedenle de belgeden dolayı davacının borçlu olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile kabul edilmiştir. Birleşen dava ise davalı karşı davacının iddialarının inançlı işlem niteliği taşıdığı bunun ise ancak yazılı delil ile ispatının mümkün olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir. Ne var ki icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip alacağın maddi bakımdan mevcut olup olmadığı hakkında kesin bir tespit de içermez. Senet her ne kadar kambiyo vasfını taşımamakta ise de imzası inkar edilmeyen dava konusu senet yazılı delil başlangıcı niteliğindedir ve Senedin tanziminin evlilik birliği devam ederken gerçekleştiğinin anlaşılmasına göre dava da tanık da dinlenebilir. Ayrıca taraflar arasındaki ilişki inançlı işlem niteliğinde değerlendirilemez. Öyleyse, mahkemece maddi anlamda alacağın var olup olmadığının tespiti için taraf tanıkları da dinlenmek sureti ile karar verilmesi gerekirken asıl ve birleşen davada yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
2-Bozma sebebine göre asıl dava davacısı İ.. A..’ın tüm temyiz nedenlerinin birleşen dava davacısı A.. A..’ın ise diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına
SONUÇ:Yukarıda birince bendde sayılan nedenlerle kararın birleşen dava davacısı A.. A.. yararına bozulmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davacısı İ.. A..’ın tüm temyiz nedenlerinin birleşen dava davacısı A.. A..’ın ise diğer temyiz nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.