Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15956 E. 2014/20876 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15956
KARAR NO : 2014/20876
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2014/115-2014/199

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı bankadan iki farklı kredi kullandığını, kullandığı krediler sırasında davalı bankaca kendisinden toplam 4.225,00 TL masraf kesintisi yapıldığını ileri sürerek haksız şekilde alınan toplam 4.225,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 4.225,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi, kredi veren: Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini ifade eder. Yine 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Kanun’un 10.maddesinde Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredi olarak tanımlanmıştır. Bir kredi sözleşmesinin 4077 sayılı yasa kapsamında tüketici kredisi olarak kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında kredi sözleşmesine ilişkin bir tüketici işleminin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı 23.09.2013 tarihinde davalı banka ile 150.000,00 TL bedelli konut kredisi ve 01.10.2013 tarihinde 175.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalamıştır. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla her iki kredi için de davalı banka tarafından tahsil edilen masrafların davacıya iadesine karar verilmiştir. Oysa ki davacının davalı bankadan kullanmış olduğu 175.000,00 TL bedelli kredinin genel ticari kredi olduğu anlaşıldığından, bu kredi açısından davacı yasanın 3.maddesinde belirtilen “tüketici” tanımına girmemektedir. Ticari kredi nedeniyle tahsil edilen masrafların iadesi açısından dava ticari dava niteliğindedir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, ticari krediden kaynaklanan masrafların iadesine ilişkin açılan davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Karabük’te müstakil Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından mahkemece, ara kararı ile ticari kredi sebebiyle tahsil edilen masraflara ilişkin dava tefrik edilerek; uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, her iki krediye ilişkin masraf iadesi talebinden ibaret davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 73,00 TL harcın istek halinde iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.