Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15803 E. 2014/20559 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15803
KARAR NO : 2014/20559
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.02.2014
NUMARASI : 2013/428-2013/428

Taraflar arasındaki tazminat (tedbir-haciz) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde .. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, böbreğindeki rahatsızlık nedeniyle davalı hastahanede diğer davalı doktor tarafından ameliyat olunarak kanserli olduğu söylenen böbreğinin alındığını, ancak böbreğinde kanser olmadığının sonradan anlaşıldığını, böbreğinin gereksiz yere alındığını ileri sürerek davalı doktor ile davalı hastanenin araç ve taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve maddi – manevi tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 13.12.2013 tarihli tensip zaptı ile davalı doktor hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup, davalı doktorun itirazı üzerine 11.2.2014 tarihli kararla, tedbirin dava konusu olmayan eşyaların üzerine konulduğu gerekçesiyle tedbirin kaldırılmasına, davacının talebinin aynı zamanda ihtiyati haciz talebini kapsadığı gerekçesiyle davalı doktorun mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması karar verilmiş, mahkemenin 11.2.2014 tarihli bu kararı davalı doktor tarafından temyiz edilmiştir.
1- HMK.’nın 26. maddesi uyarınca, hakim tarafından talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı eldeki davasında tazminat talebiyle birlikte ihtiyati tedbir isteminde de bulunmuş olup, ihtiyati hacze ilişkin herhangi bir talebi bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz birbirinden tamamen farklı olup,
ihtiyati tedbir isteminin aynı zamanda ihtiyati haciz istemini de kapsadığından söz edilemez. Bu itibarla, ihtiyati haciz isteği bulunmamasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesi olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek ihtiyati haciz talebi olmamasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-İhtiyati haciz müessesesi İİK.’nın 257. maddesinde hükme bağlanmış olup ihtiyati haciz kararı verebilmesi anılan yasa hükmündeki koşulların varlığını gerektirir. Talebi konu olan olay değerlendirildiğinde, davacının iddialarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği, tarafların kusur ve sorumluluk oranları ile varsa zarar miktarlarının henüz belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla İİK.’nın 257. maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, kararın temyiz eden yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25.20 TL harcın istek halinde davalı T.E. iadesine, 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.