Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15656 E. 2014/32982 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15656
KARAR NO : 2014/32982
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/21-2014/91

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı tarafından pancar ekimi yapan kendisininde içinde bulunduğu 1614 grup nolu üreticilerin müteselsil olarak kefil yapılmak suretiyle sorumlu tutulmasına ilişkin sözleşme yapıldığını,bu sözleşmede kefil olunan miktar yazılmadığını,BK 583. maddeye göre kefaletin geçerli olmadığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece tüketici sıfatıyla açılan davaya devam olunarak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlı ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda davacının çiftçi olup davalı ile yapılan şeker pancarı üretim sözleşmesine dayalı olarak menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmakla davacının 4077 Sayılı Yasa kapsamında tüketici olmadığı anlaşılmaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Bu durumda mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA,ikinci bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.