Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1548 E. 2014/38811 K. 05.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1548
KARAR NO : 2014/38811
KARAR TARİHİ : 05.12.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/1306-2013/926

Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A. B. Ltd. Şti. vekili avukat G.T. geldi, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı davalı K. İnşaat Şirketi ile yapmış olduğu 25.10.2009 tarihli sözleşme gereği, davalı tarafından inşa edilecek konutlardan bir adet daire satın aldığını, sözleşme gereği 31.07.2011 tarihinde dairenin teslim edilmesi gerektiğini, 23.06.2010 tarihinde tapu devri yapıldığını ancak taşınmazın iç düzenlemesinin taahhüt edilen sürede teslim edilmediğini, davalının, Adana 7.Noterliğinin 16.10.2010 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin devri ve temliği sözleşmesi ile inşaat üzerindeki haklarını diğer davalı A.B. Ltd. Şirketine devrettiğini, bu devir sözleşmesi gereği kendisine karşı davalı A. B.Şirketinin de sorumlu olduğunu, inşaatın sözleşmede belirtilen niteliklerinden eksik olarak yapılması nedeni ile maddi kaybının olduğunu ileri sürerek 10.000,00 TL eksik inşaat bedelinin 31.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari gecikme faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisine verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yapılması zorunludur. 6100 sayılı HMK 297 maddesi gereğince; hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerinin yer alacağı, belirtildikten sonra, Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu belirtilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli kararda hangi nedenler ile karar verildiğine ilişkin her hangi bir açıklama ve gerekçe bulunmadığı anlaşılmaktadır. Oysaki az yukarıda açıklandığı üzere mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu gibi kararında usulün 297. maddesinde yer alan hususları kapsamı zorunludur. Mahkeme kararının bahsi geçen yasa hükümlerine aykırı olduğu görülmektedir. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek gerekçesiz bir şekilde ve usulün 297 maddesine aykırı olarak yazılı biçimde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.