Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15412 E. 2014/33911 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15412
KARAR NO : 2014/33911
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2009/229-2013/711

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, hamile olan davacının davalı hastanede kadın doğum doktoru olan diğer davalı T.. K..’ın takipli hastası olduğunu,kontroller sırasında göbek fıtığı olduğunun tespit edilmesi üzerine sezeryan ve göbek fıtığı ameliyatlarının birlikte yapılabileceğinin kendisine söylendiğini,davalı kadın doğum doktoru ile Genel Cerrah olan davalı doktor D.. B..’nın sezeryan ve göbek fıtığı ameliyatlarını gerçekleştirdiklerini,davacının operasyondan sonra fenalaştığını, yapılan tetkiklerden sonra mesane kesiği ve sağ üreter yaralanması teşhisi konulduğunu, davalı doktorların ameliyat sırasında bu yaralanmaya neden olduklarını, teşhisin çok geç konulabildiğini ve bu süreçte davacının tekrar ameliyat olmak zorunda kaldığını belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , 5.000TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulunun raporuna dayanılarak, davalıların kusurunun bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı Saadet’in davalı hastanede sezeryan ve göbek fıtığı ameliyatlarının yapılması sırasında davalıların gerekli özen ve ihtimamı göstermemeleri nedeniyle üriner sistem yaralanmasına neden oldukları iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle vekil konumunda olan ve ameliyatı gerçekleştiren/tedaviyi yapan doktorun bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmesi gerekir.
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporuna itibar edilerek, davalıların kusurlarının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu olgular karşısında, Adli Tıp Kurumu raporunun olayda davalıların kusurlu olup olmadığının tespitine yeterli olmayıp davacıların iddialarını karşılamaktan uzak olduğu ve hükme esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davacının davalı hastanede yapılan hamilelik ve göbek fıtığı takibine, tedavisine ve ameliyatlarına ilişkin tüm belgeler, raporlar ve bütün kayıtlar getirtilerek tüm dosya birlikte gönderilip, bu konuda rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir Üniversiteden, Öğretim Üyelerinden oluşturulacak aralarında “Kadın Hastalıkları ve Doğum” ve “Genel Cerrah” uzmanın da yer alacağı konusunda uzman, akademik kariyere sahip bilirkişi kurulundan, yapılan hasta takibi, tedavisi, sezeryan ve göbek fıtığı ameliyatında yapılan işlemlerin tıp bilimi açısından yeterliliği hususunda, davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığı belirlenmeli, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri göz ardı ederek, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 3.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.