Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15331 E. 2014/32162 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15331
KARAR NO : 2014/32162
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/443-2014/96

Taraflar arasındaki fesih davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketten 18.12.2012 tarihinde yeni zellanda tur paketi satın aldığını, davalıların ihmal ve kusuru nedeniyle tura katılamadığını, vize tarihlerinde oluşan hata nedeniyle eşi ve kendisinin tüm hazırlıkları yaptıktan ve yola koyulduktan sonra durumdan haberdar olduklarını kendisinin iş adamı olup, işlerini bu tarihlere göre ayarladığını, uzun süre hazırlık yaptığını, bu durumun kendisini manevi olarak zarara uğrattığını bu nedenlerle 20.000.00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı davalıdan tur satın aldığını ancak Avustralya’dan alınan vize tarihlerindeki hata nedeniyle tura katılamadıklarını kendislerine son gün haber verildiğini ve çoktan yola çıkmış olduklarını, hatanın davalı şirketin ihmali ve kusurundan kaynaklandığını bu nedenlerle kişilik haklarının zedelendiğini ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ise olayın kendi kusurlarından kaynaklanmadığını ve davacının mağduriyetini gidermek için hediye çeki ömerdiklerini, vize tarihleri konusunda takdirin vize talep edilen ülkede olup bu konuda ihmallerinin olmadığını savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, salt sözleşmeye aykırı davranışın manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp kişilik haklarının da zedelenmesi gerektiği somut olayda kişilik haklarının zedelenmediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacının çok uzun bir süre öncesinden rezervasyon yaptırdığı, sorunun davalı tarafından çok geç haber verildiği ve davacının havaalanına geldikten sonra tura katılamayacağını öğrendiği, diğer yandan davalının da kabulünde olduğu üzere davalı tur şirketi tarafından davacıya mağduriyetinin giderilmesi için hediye çeki önerildiği de göz önüne alındığında davacının şahsiyet haklarının hukuka aykırı olarak ağır bir şekilde zarar gördüğü dosya içeriği ile anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece; hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalınarak, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalının kusurlu eyleminin davacıda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesi, istek sahibinin toplumdaki yeri, kişiliği, hassasiyet derecesi, saldırının niteliği göz önüne alınarak davacı yararına makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.