Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15305 E. 2014/15833 K. 23.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15305
KARAR NO : 2014/15833
KARAR TARİHİ : 23.05.2014

MAHKEMESİ : İzmir 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2014
NUMARASI : 2013/1555-2014/329

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının müteaahhit olarak inşaa ettiği binadan 10.3.1995 tarihinde daire satın aldığını, ancak binada daha sonra ayıpların ortaya çıktığını, hatalı imalatlar bulunduğunu ileri sürerek 51938 TL.nın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dairenin satıldığı tarihte 4077 sayılı yasanın yürürlükte bulunmadığı, bu durumda Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 -4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde 2014/15305-15833
tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Dava konusu olayda, davaya konu olan daire 10.3.1995 tarihinde davacıya satılmış ise de, dava 4077 sayılı yasanın yürürlükte bulunduğu dönemde açılmış olup, her dava açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre değerlendirilmek zorundadır. Davacının 4077 sayılı yasa anlamında tüketici, davalının da satıcı olduğu ve davanında 4077 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönemde açıldığı değerlendirildiğinde davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 23.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.