Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/15249 E. 2014/32863 K. 27.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15249
KARAR NO : 2014/32863
KARAR TARİHİ : 27.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2012/208-2013/473

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile eşine ait evin satışı için 30.03.2012 tarihli ön alım satım sözleşmesi imzaladığını, davalının sözleşmenin 5 .maddesini ihlal ederek taşınmazı kendisinin bulduğu ve sözleşmeyede taraf olan alıcıya sattığını, sözleşme gereğince ödenmesi gereken komisyon ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, taşınmazın eşine ait olduğunu ve her ne kadar sözleşmeyi imzalasa da aslında yetkili olmadığını ve sözleşmenin ilgili maddesinin komisyon bedeli içermediğini bu nedenlerle davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, takip dosyasında davalının 3.060,00 TL emlak komisyon ücreti ile 550,80 TL KDV olmak üzere toplam 3.610,80 TL üzerinden itirazın iptali ile bu bedel üzerinden takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, komisyon bedelinin tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise taşınmazın eşine ait olduğu ve kendisinin yetkili olmadığı ayrıca sözleşmede komisyon bedeline ilişkin ibare olmadığını savunmuştur. Taraflar arasında Borçlar Kanununun 404. maddesine uygun olarak yazılı şekilde yapılmış olan
30.03.2012 tarihli akdin 5. maddesi gereğince, davalı tarafından taşınmazın sözleşmedeki satış bedelinin %3 ü oranında tellaliye ücretinin ödenmesinin taahhüt edildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 5. maddesinin lafzından hem alıcının hemde satıcının aynı oranda komisyon bedeli ödeme yükümlülüğü altında olduğu, davalının sözleşmeye kendi iradesi ile imza attığı, taşınmazın davacının bulduğu alıcıya satılması nedeniyle sözleşmede öngörülen ve dava konusu yapılan satış bedelinin toplam %3ü oranında tellallık ücretinin ödenmesi gerektiği konusunda duraksama olmamalıdır. Ancak mahkemece, akdedilen sözleşmenin taraflar açısından bağlayıcı olduğu bu nedenle emlak ön alım satım protokolü başlığı altında imzalanan sözleşmenin 1. maddesinde kabul edilen 170.000,00 TL satış bedeli üzerinden komisyon bedelinin hesap edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tapudaki satış bedeli üzerinden hesaplama yapılıp bu sonuca göre hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.