Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/151 E. 2014/15052 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/151
KARAR NO : 2014/15052
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2013
NUMARASI : 2010/84-2013/334

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalılar ile yapılan 29.12.1995 tarihli daire Satış sözleşmesi ile davalılar tarafından inşa edilmekte olan taşınmazı satın aldığını,sözleşmedeki bedeli tamamen ödediğini,ancak davalılarca taşınmazın teslimine ilişkin edimin yerine getirilmediğini ileri sürerek;taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değeri olan 60.000 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı O. K. mirasçıları savunmalarında davacı ile yapılan sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu,davacının sadece ödediği bedeli talep edebileceğini savunmuştur.
Diğer davalı şirket yapılan tebligata rağmen cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece davalı O. K. mirasçıları yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,diğer davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” 2014/151-15052
hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; davalılar (satıcı )’nın tüketici durumundaki davacıya (alıcı) mesken sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.