Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1497 E. 2014/21364 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1497
KARAR NO : 2014/21364
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/09/2013
NUMARASI : 2012/375-2013/502

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı emlakçı vasıtası ile davalıdan taşınmaz satın aldığını, emlakçı huzurunda 200 Euro kaparo verdiğini, daha sonra davalının ısrarı ile 6.000-TL daha verdiğini, taşınmazın davalıya ait olmadığını ve üzerinde kendisine söylenenden daha yüksek miktarda ipotek tesis edildiğini öğrenmesi üzerine satıştan vazgeçtiğini ancak davalının kaporayı iade etmediğini, başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, taşınmaz satışı nedeniyle 200-Euro ve 6.000-TL kaparonun müvekkiline verildiğini, ancak bu paranın davacının kredi çekmesi için yapılan ve satılan daireden başka daireye taşınması için yapılan masraflara harcandığını, kaporayı eski eşi Yusuf Şenel’in aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, adi yazılı taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle davacı alıcı tarafından verilen kaparo bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, satıştan vazgeçilmesi nedeniyle kapora bedelini istemekte, davalı ise kapora bedelinin alındığını ancak masraflar için harcandığını savunmaktadır. Mahkemece, davalının satış görüşmelerine katıldığı, davalının beyanlarının paraları bizzat alıp sahiplendiği ve kullandığı anlamında olmayıp sadece 27/09/2009 ve 05/10/2010 tarihli kapora ve peşinat ödemelerine ilişkin belge içeriklerini teyit niteliğinde olduğu, her iki belge içeriğine göre ise bu paraların davacı tarafından Y. Ş. ödendiği, davalının satışa konu taşınmazın kayıt maliki olmayıp satışı bizzat gerçekleştirme yetkisi bulunmadığından satış amacı ile verilen paranın iadesi ile sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı, 16.04.2010 tarihinde polise verdiği ifadesinde, 200 Euro kaparo ve 6.000-TL nakit parayı aldığını ancak davalı adına açılan kredi masraflarını kendisinin ödediğini yine satılan daireden taşınmak için masraf yaptığını, bu masraflar için paraların harcandığını beyan etmiştir.Davalı vekili davaya cevabında ise, taşınmaz satışı nedeniyle 200 Euro ve 6.000-TL kaparonun müvekkiline verildiğini, ancak bu paranın davacının kredi çekmesi için yapılan masraflara ve satılan dairede oturması nedeniyle başka daireye taşınması için gereken masraflara harcandığını ifade etmiştir. Her iki beyan birbirini doğrulamakta olup haricen yapılan taşınmaz satımı nedeniyle dava konusu kaporanın davalı tarafından alındığı anlaşılmaktadır.27.09.2009 ve 05.10.2009 tarihli belgelerin içeriği davacının ikrarı nedeniyle artık hükme esas alınamaz. Hal böyle olunca, mahkemece, davalının ikrarı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ve yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.