Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/14611 E. 2014/39889 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14611
KARAR NO : 2014/39889
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/270-2013/571

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Ü.. B..’ın kırkardeşinin eşi olduğunu, davalının kendisinden borç para istediğini, çeşitli tarihlerde banka havalesi ile borç para gönderdiğini, davalının borcunu geri ödemediğini bu nedenle 19/10/2012 tarihinde Karaman 4. Noterliğinin 05942 yevmiye numaralı ihtarı ile borcunu ödemesi için ihtar çektiğini, ihtara rağmen borcunu ödemeyen davalı hakkında Karaman 4. İcra Müdürlüğünün 2013/565 Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlattığını, davalının kötüniyetli olarak 15/02/2013 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle İİK 67/2.maddesi gereğince asıl alacağın % 40′ ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığından icra takibi yönünden de yetkili icra dairesi davalının yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Dairesi olduğundan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava karz akdine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir. Kural olarak HMK 6. maddesi gereği her dava açıldığı tarihteki davalının ikametgahı mahkemesinde açılmalıdır. Ancak HMK 10.maddesince sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesi de açılacak davada yetkilidir. Bu bağlamda TBK 89.maddesine göre para alacağı aksi kararlaştırılmamış ise alacaklının ikametgahında ödenmesi gerekir. Bu yetki kuralının ancak niza konusu olmayan sözleşmeden doğan alacak davalarında uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Taraflar arasında sözleşmenin varlığı kanıtlandığı takdirde HMK 10 ve TBK 89. maddesine göre alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde de takip yapılabilir ve dava açılabilir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.