Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1429 E. 2014/3748 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1429
KARAR NO : 2014/3748
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2013/9-2013/148

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat N.. B..ile davalı Z.. B..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının avukat olup ayrıca kooperatif ortağı olduğunu, kendilerinin avukatlığını yaptığını, avukatlık hizmetinden dolayı 90.525TL alacağı olduğu iddiası ile alacağın 9.052,50 TL’lik kısmı yönünden Kartal 6.İcra Müdürlüğünün 2006/246 esas sayılı dosyası ile kendileri aleyhine icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davalının bu kez aynı iddia ile kendileri aleyhine 81.471,05 TL üzerinden Kartal 2. İcra Müdürlüğünün 2006/440 esas sayılı dosyası ile ikinci bir icra takibi başlattığını, takibin kesinleştirilerek 15.000 TL tahsil etmek suretiyle zarara uğrattığını, takibe dayanak yapılan 1.6.2001 tarihli avukatlık sözleşmesi altındaki imzanın kime ait olduğunun belli olmadığını, avukatlık hizmeti karşılığı davalıdan ortaklık aidatı alınmadığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 15.000TL’nin faiziyle tahsilini, icra takibinin iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının takip tarihinde davacıdan vekalet ücretine ilişkin olarak 73.120 TL alacağının bulunduğu, vekalet görevini yerine getirdiği, vekalet alacağı hakkının Avukatlık Kanunu ve sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bu nedenle davacının icra takibi sonucu ödemiş olduğu bedeli istirdat hakkının mevcut olmadığı, davacıdan icra yolu ile tahsil edilen bedelden daha fazla miktarda davalı vekilinin vekalet ücreti alacağı mevcut olduğu, kooperatifin eski yönetimi ile yeni yönetimi arasındaki anlaşmazlığının davalının vekalet ücreti alacağını etkilemeyeceği, aksinin kabulünün iyiniyet kuralları ile birlikte yasal düzenlemelere aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, yazılı ücret sözleşmesi gereğince ödenmeyen vekalet ücretlerinin tahsili için başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının takip tarihi itibariyle 73.120TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 1.6.2001 tarihinde yazılı avukatlık sözleşmesi düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup mahkemenin sözleşmenin geçerli olduğu yönündeki kabulü yerindedir. Ne var ki davalı avukat tarafından vekaleten yürütülen dosyalar getirtilip incelenmeden düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Öyle olunca mahkemece davalı avukatın davacıya vekaleten yürüttüğü tüm dosyalar getirtilip incelenmek suretiyle konusunda uzman bilirkişiden taraf,hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak davalı avukatın sözleşme kapsamında isteyebileceği vekalet ücreti saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.