YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14175
KARAR NO : 2014/41408
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
MAHKEMESİ : Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2014
NUMARASI : 2012/327-2014/6
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olan davalının Ünye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasını adına takip ettiğini, onayı ve bilgisi olmadığı halde dava konusu 6 ve 51 nolu parsellerle ilgili taşınmazlardan feragat ettiğini, diğer dava konusu taşınmazlardan hissesini dava sonucunda aldığı halde, feragat edilen parsellerden hissesini alamadığı için maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3000 TL maddi ve 5000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının talebinin Avukatlık Kanunu 40. maddesine göre zamanaşımına uğradığını, görevini gereği gibi yerine getirdiğini, davacının bir zararının da bulunmadığını, feragatlerin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, manevi tazminat talebinin reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ,hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, avukat olan davalının kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır.Davacı, davalı avukatın takip ettiği muris muvazasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, onayı olmadan 6 ve 51 nolu parsellerden feragat etmesi sonucunda zarara uğradığını,bu parsellerden hissesini alamadığını ileri sürmüş ve bu konuda davalı avukatı 3.2.2009 tarihinde Ordu Baro Başkanlığına şikayet etmiştir.Davacı, davalı avukatı Baroya şikayet etmekle zararını öğrenmiştir.Ordu Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığının 27.12.2010 tarihli kınama cezası ile ilgili kararı da 18.2.2011 tarihinde kesinleşmiştir.Avukatlık Kanunu 40. maddesinde “İş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.” hükmü bulunmaktadır. Dava 26.6.2012 tarihinde açıldığına ve davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğuna, davacı da zararı 3.2.2009 tarihinde öğrendiğini bildirdiğine göre ve şikayet ve kararın kesinleşme tarihinden sonra bir ve beş yıllık zamanaşımı süresinden sonra dava açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 1. Bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan 423,50 TL harcın davalıya iadesine, 398,30 TL harcın davacıya iadesine, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.