Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/14147 E. 2014/27755 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14147
KARAR NO : 2014/27755
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2014
NUMARASI : 2012/158-2014/14

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, diyaliz merkezi olarak hizmet verdiğini, Uzman Hekim Dr. A.. Ö..’in şirkete ait diyaliz merkezinde 30.05.2011 tarihine kadar Mesul Müdür unvanı ile görev yaptığını, işyerindeki çalışmasının ise 09.06.2011 tarihinde sonlandığını, yerine Mesul Müdürlük görevine Dr. H..Ö..’in görev yapmaya başladığını, Ankara İl Sağlık Madürlüğüne 30/11/2011 tarihli dilekçe ile 31/05/2011 tarihinde Dr.A.. Ö..’in mesul müdür görevinden ayrıldığı, konusunda bildirim yapıldığını, Dr.H.. Ö.in 30/05/2011 tarihinde diyaliz merkezinde çalışmaya başladığını, buna ilişkin bildirinin 03/06/2011 tarihinde yapıldığını, ancak mevcut personel değişikliği neticesinde, 30.05.2011 ve 31.05.2011 tarihlerinde hastalara diyaliz hizmeti verildiği halde, anılan tarihlerde diyaliz merkezinde hekim eksikliği olduğundan bahisle bu hizmetler davalı kuruma fatura edilemediğini, bu nedenle davacı şirketin davalı kurumdan iki günlük fatura alacağı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 17.852,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, uyuşmazlığın iş mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı ile 2009 yılına ait Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 3.1.9.1. maddesinde “Sağlık hizmeti sunucusunda görevli sözleşmeye esas hekim/hekimler, sözleşme öncesi Kuruma bildirilerek MEDULA sistemine kaydedilir. Kayıtlı olmayan hekimin yaptığı işlemlerin kayıtlı hekimin üzerinden fatura edilmesi halinde bu işlem bedelleri ödenmez, ödenmiş ise bu sözleşmenin (4.6.) numaralı maddesine göre tahsil edilir ve yine bu sözleşmenin (5.1.10) numaralı maddesine göre işlem yapılır.” hükmünün yer aldığını, madde metninden de anlaşılacağı üzere yeni mesul müdürün işe başlama tarihinin bildirilmesi hususunda bir süre belirtilmediğini, aksine sözleşme öncesinde Kuruma bildirilmesinin öngörüldüğünü, Kurum ile sözleşme imzalayan ve sözleşme gereği bütün özel sağlık hizmeti sunucularının bilmesi gerektiği gibi yeni mesul müdür bildirimi yapılmadığı sürece MEDULA sisteminde ilgili sağlık sunucusunun ekranı aktif hale gelmeyeceğini, böyle bir durumda Özel Sağlık Hizmeti Sunucusunun yapmış olduğu işlemlere sistem provizyon vermeyeceğinden yapılan işlemlerin faturalandırılamayacağını, yani sistemin aktif hale gelebilmesi için mesul müdürün görevinin son bulduğu gün yeni mesul müdür bildirimi de yapılması gerektiğini, davacı tarafın sistemden provizyon alamadığını bildiği ve öğrendiği halde hizmet vermeye devam ettiğini, bu nedenle de dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu zarara kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının sözleşme hükümlerine uygun olarak “sertifikalı hekim – mesul müdür” bildirimini süresinde yapmadığı, eski hekim sistemden pasif edilmeden önce yapılmadığı ve sistemden provizyon alamadığını bildiği halde hizmet verdiği, dolayısıyla davacının yasal prosedüre uymadığından davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı kurumun sigortalılarına diyaliz hizmeti verdiğini, ancak, eski mesul müdürün ayrılışı, yeni mesul müdürün başlaması hususlarında süresi içerisinde kuruma gerekli müracaatların yapılmaması nedeniyle hizmet bedellerini kuruma fatura edemediğinden bahis ile verdiği hizmet bedelinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı,davanın reddini dilemiş, mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir. Davacının talep ettiği bedelin davalı kurum sigortalılarına verilen diyaliz hizmeti olduğu hususu mahkemenin kabulünde olduğu gibi taraflar arasında da çekişmesizdir. Her ne kadar davacı tarafından mesul müdür doktorların ayrılış ve başlama hususlarında sözleşmeye riayet edilmediği açık isede, hizmet verilen hususun diyaliz olup, diyaliz hastalarının devam ettikleri merkeze randevulu gelmeleri, hayati tehlikelerinin bulunması ve başka bir merkezden randevu alıp gitmelerinin kendileri açısından zor olması, yine alıştıkları merkezde bu hizmeti almalarının kendileri açısından önemli olması hususları dikkate alındığında merkezin hizmet vermesinin gerekliliği gibi bu tür zor durumdaki hastaları geri çevirmesinin ve prosedür gereği hizmet vermemesinin beklenemeyeceği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkemece davacının verdiği hizmet bedellerinin tespiti ile tahsiline karar vermesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.