Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/14087 E. 2014/35393 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14087
KARAR NO : 2014/35393
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2013/260-2013/478

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murisleri A.. D..“ın davalı şirkette 10 yıl boyunca işçi ve elçi olarak narenciye, toplama ve budama işlerinde bulduğu işçilerle tarlalarda çalıştığını, çalışma sonrasında işten dönerken 16.09.2010 tarihinde içinde bulunduğu servis aracının kaza yapması sonucunda öldüğünü, davalı Cemal”in aracı kullanan şoför, diğer davalı Metin “in araç maliki olduğunu, davalıların kazada müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile 4.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 400.000, 00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 404.000, 00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacı tarafından açılan davada Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 2012/8643 esas, 2012/8741 Karar sayılı 21.05.2012 tarihli bozma ilamında belirtildiği üzere öncelikle olayın iş kazası olup olmadığı yönünde tespit davası açılması gerektiği, davacı tarafın bu yönde bir dava açmadığı, bu durumun usulü bir dava şartı olduğu anlaşılmakla açılan davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, murislerinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın tahsili için Adana 3.İş Mahkemesine eldeki davayı açmışlardır. Adana 3.İş Mahkemesi yargılama sonucunda davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2012/8643 esas, 2012/8741 Karar sayılı 21.05.2012 tarihli bozma ilamında, olayın iş kazası olup olmadığı ile ilgili SGK tarafından yapılmış bir inceleme bulunmadığı, bu durumda yapılacak işin öncelikle davacının iş kazası ile ilgili SGK ya başvuruda bulunması için süre verilmesi
gerektiği, kurum tarafından yapılan incelemenin sonucunun beklenmesi, olayın iş kazası olmadığının kabul edilmesi halinde davacıya iş kazasının tespiti için dava açması için önel verilmesi, tesbit davasının bu dava için bekletici sorun yapılarak, çıkacak sonuca göre olayın iş kazası olduğunun tesbiti halinde işin esası incelenmeli, iş kazası olmadığı tespit edildiğinde dava genel mahkemelerin görev alanına gireceğinden şimdiki gibi karar verilmesi, yönlerinden bozulmasına karar verilmiş, Adana 3.İş Mahkemesi, bozmaya uymuş, bozma ilamı doğrultusunda davacıya iş kazası tespit davası açması için ve kuruma müracaat etmesi için süre verilmiş, davacılar vekili 28.12.2012 tarihli celsede iş kazası tespit davası açmadıklarını ve açmayacaklarını, görevsizlik kararı verilmesini, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmesi üzerine, Adana 3.İş Mahkemesi davacıların murisinin davalı şirkette elçi olarak çalıştığını, İş Kanunun 16 .maddesindeki şartları taşımadığını, İş Kanunu hükümlerine tabi bir sözleşmenin bulunmadığını, Borçlar Kanunu hükümlerine tabi hukuki ilişkinin bulunduğunu, SGK nın olayın iş kazası olmadığına dair yazısı da dikkate alınarak davanın görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine Adana Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir. Verilen bu kararın 13.03,2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemece Yargıtay 21.Hukuk Dairesi bozma ilamı gerekçe tutularak davanın usuli şart yerine getirilmediğinden reddine karar verilmiştir. Tüm dosyanın incelenmesinde, davacılar, dava konusu olayda murisin geçirdiği kazanın iş kazası olup olmadığı yönünde SGK ya başvuruda bulunmuşlar, SGK nın 14.09.2012 tarihli yazısında, davacıların murisinin 16.09.2010 tarihinde maruz kaldığı kazanın iş kazası olarak değerlendirilemeyeceği, murisin kurumda 5510 sayılı yasanın 4/b maddesi kapsamında kaydının ve bildiriminin olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davacının iş kazası olup olmadığı yönünde tespit davası açmaması, davacıların bu delilden vazgeçmiş sayılacağının kabulünü gerektirdiğinden, dosyadaki mevcut deliler ve özellikle SGK nın 14.09.2012 tarihli yazısı da dikkate alınarak mahkemenin görevli olduğu kabul edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve aksine düşüncelerle usulden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24,30 TL harcın istek halinde iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.