Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/1370 E. 2014/38251 K. 03.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1370
KARAR NO : 2014/38251
KARAR TARİHİ : 03.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/22-2013/441

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı L. M. Özel Tedavi Merkezi Ltd. Şti. vekili avukat E. Ö. geldi, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı tarafça, hak edişlerden mahsup yolu ile tahsil edilen toplam 50.000 TL’nin haksız yere kesildiğini, dava dışı 5 hasta ile ilgili tedavi giderlerinin hem davalı kurumdan hem da dava dışı özel sağlık sigortasından tahsil edildiği belirtilerek ceza-i işlem uygulandığını, oysa ki bu hususun doğru olmakla birlikte, davalı ile imzaladığı sözleşmeye göre cezai işlem gerektirmediğini belirterek, kendilerinden tahsil edilen 50.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının tedavi uyguladığı 5 hastanın ücretini, hem kendilerinden hem de dava dışı özel sağlık sigortasından tahsil ettiğini, bu nedenle cezai işlem uygulandığını, yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile, davalı tarafça sözleşme hükümlerine göre uygulanan ceza-i şartın haksız olduğunu belirterek kendilerinden tahsil edilen 50.000 TL nin iadesini istemiş, davalı ise yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, hastaların özel sağlık sigortası poliçesini bildirmekle, tercihlerini özel sigortadan yana kullandıklarını ,davacının da özel sigortalar açısından sağlık hizmeti sunduğu ve bedelini özel sigortadan aldığı, davalı kurum açısından sağlık hizmeti sunulmadığından sunulmayan bir hizmet için bedel alınıp faturalandırma yapılamayacağından ,verilmeyen hizmetin fatura edilmesi durumunun sözleşmenin 5.1.1 maddesinde düzenlendiğinden mükerrer faturalandırma nedeniyle yeni bir sağlık hizmeti sunulmadığından kurum işleminin sözleşmeye uygun olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1.1 maddesi “Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiğinin kurumca tespit edilmesi halinde ,bu hizmet bedelinin 10.000 TL den az olmamak suretiyle beş katı tutarında cezai şart uygulanır” hükmüne dayanarak davalı kurum davacı merkeze ceza uygulamış ise de davacının adı geçen hastalara sağlık hizmeti sunduğu ,bu hizmet bedelini hem özel sigortadan hem de davalı kurumdan tahsil ettiği uyuşmazlık konusu değildir.Davacı ,dava dışı hastalara hizmet sunduğuna göre sözleşmenin 5.1.1 maddesindeki cezanın nedeni olan hizmetin alınmadığından bahsedilemez.Mükerrer bir ödeme var ise bu ayrı bir dava konusudur.Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ,davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda 1 açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.