YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13419
KARAR NO : 2014/17856
KARAR TARİHİ : 06.06.2014
MAHKEMESİ : Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2011/501-2012/511
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı’nın 3. şahsa olan borcu nedeniyle adına kayıtlı bulunan 669 ada 2 parsel üzerinde bulunan 1 nolu bağımsız bölümün 18.1.2011 tarihinde akrabası olan A. T. satışının yapıldığını, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için gerekli olan 15.000 TL’nin tarafından alacaklı vekiline ödendiğini, bu durumun teslim tutanağı ile tutanak altına alındığını, sözü edilen tutarın 9.000 TL’nin ödenmesine karşın bakiye 6.000 TL’nin ödenmediğini ileri sürerek bu miktarın tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini dilemiştir.
Davalı, 18.1.2011 tarihli tutanağın gerçeği yansıtmadığını, tutanakta bahsi geçen 15.000 TL’nin alacaklı vekiline R. T. aracılığıyla ödendiğini, davacıyla aralarında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 18.1.2011 tarihli belgenin davalıyı bağlayıp bağlamayacağı, diğer bir anlatımla, bu borçtan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Davacı, davalı hakkında yürütülen bir takip sebebiyle borcunun tasfiyesi amacıyla adına kayıtlı bir taşınmazın akrabası A. T. tarafından satın alındığını, bu arada taşınmaz üzerinde bulunan haczin kaldırılması için gerekli olan 15.000 TL’nin kendisi tarafından ödendiğini, bu borçtan 9.000 TL’nin ödenmesine karşın, bakiyesinin ödenmediğini ileri sürmüş ve takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı ise, davanın
reddini dilemiştir. Takibe konu olan Karabük İcra Müdürlüğü’nün 2011/640 esas sayılı takip dosyasında “Teslim Tutanağı” başlığı altında düzenlenen Av. .. ve M.. Ö.. tarafından imzalanan belgede, “Müvekkilimin alacaklısı bulunduğu, Karabük 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1996 esas sayılı takip dosyasına esas olmak üzere, takip borçlusu B.. Ö..’in (takip borçlusu) borcu nedeniyle adına kayıtlı olan Karabük İli … İlçesi … Mahallesi Harmanlar Mevkii 669 ada 2 parsel üzerindeki A Zemin 1., 1 nolu bağımsız bölüm üzerine müvekkilimin icra alacağına istinaden tapusuna konulan haczin kaldırılması karşılığında, takip borçlusu B.. Ö.. tarafından ödenmesi gereken 15.000,00 TL (onbeşbin) tutarındaki müvekkilimin takip dosyasındaki alacağı, adı geçen borçlunun namına olmak üzere feragat harçları borçluya ait olmak üzere Rüstem oğlu 12.4.1980 doğumlu M.. Ö.. tarafından ödenmesi nedeniyle elden tahsil edilmiş olup, taraflarca tanzim edilen işbu 2 suretten ibaret teslim tutanağı okunup birlikte imza altına alınmıştır.” denilmiştir. Anılan belgede Davalı’nın imzası bulunmayıp belgenin davalıyı bağlayıcı bir yönü bulunmamaktadır. Kaldı ki; icra dosyasına aynı tarihli dilekçede, Alacaklı Vekili S. K. 15.000 TL’nin haricen borçludan tahsil edildiği belirtilmiş ve bu miktar yönünden takipten feragat edilmiştir. İcra dosyasına yapılan harici ödemede tahsilatın borçludan yapıldığı bildirilmiştir. Alacaklı Vekilinin birbiriyle çelişki bulunan belgelerden takibe dayanak olan belgeye davalının imzasını taşımaması nedeniyle itibar edilmesi mümkün değildir. Davanın ve takibin dayanağı olan 18.1.2011 tarihli belgede davalının imzası olmadığına göre ispat külfeti davacıda olup, Davacı’nın alacağını yasal delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Miktar itibariyle tanık dinlenmesi mümkün olmayıp, dinlenen tanık beyanlarına da itibar edilemez. Davacı davasını kanıtlayamamıştır. Ne varki, Dava dilekçesinde “yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayandığı anlaşıldığından davacı yana, davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 89.10 TL harcın istek halinde iadesine, 6.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.