YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13125
KARAR NO : 2014/17322
KARAR TARİHİ : 03.06.2014
MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2008/367-2012/316
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile temlik alan avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankanın kendisi aleyhine Balıkesir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4252 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin muhtarlığa tebliğ edilmesi nedeniyle itiraz süresini kaçırdığını, davalı bankaya borcu bulunmadığını, kendisinin davalı bankadan hiçbir şekilde kredi kartı almadığını ve kullanmadığını belirterek 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4252 Esas sayılı icra takibi konusu kredi kartı sözleşmesi sebebiyle veya sair sebeplerle borçlu olmadığının tespiti ile davalının haksız ve mesnetsiz yapmış olduğu icra takibi nedeniyle % 40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı banka arasında kredi kartı sözleşmesi bulunup bulunmadığı ile ilgili bir uyuşmazlık olması nedeniyle dava konusunun 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.