Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/12980 E. 2015/17246 K. 28.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12980
KARAR NO : 2015/17246
KARAR TARİHİ : 28.05.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, davalı .. davalı şirketin yetkilisi ve sahibi olduğunu, davalı .. iki daire satın almak üzere vekaletname verdiğini, davalıların dava dışı .. ……’nin yükleniciliğini yaptığı, arsa sahibi ..’e ait arsa üzerine yapılacak olan inşaattan iki tane bağımsız bölümü satın alabileceklerini bildirdiklerini ve 30 Haziran 2005 tarihli “Gayrimenkul Satış Taahhüdü Sözleşmesini” hazırlayarak gönderdiklerini, sözleşmeye onay vermesi üzerine davalı ..’ın satıcı .. ile kendisinin vekili sıfatı ile sözleşme imzaladığını, iki daire bedeli olan 189.197,00 Euro’yu taksitler halinde ödemesine rağmen iki daire yerine bir dairenin tapusunu alabildiğini, bunun için arsa sahibine ayrıca 50.000,00 Euro ödemek zorunda kaldığını, dairenin kontrolünün gereği gibi yapılmadığını, eksiklerin giderilmesi için müteahhide yaptırım uygulanmadığını, sözleşmeye arsa sahibi…in’in imzasının alınmadığını, davalıların vekalet görevini özensiz yapmaları nedeniyle zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; 08.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 116.904,10-TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar, vekalet ilişkisinin davalı Joan ile kurulduğunu, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, vekaletnamenin Sitesindeki I-1 ve I-3 numaralı dairelerin tapu işlemlerinin yapılması için verildiğini, davacı ile satıcı arasındaki ilişkinin vekaletname düzenlenmeden önce 06.04.2005 tarihinde gönderilen 18.000,00 Euro ön ödeme ile kurulduğunu, sözleşmenin davacı adına imzalandığını ve davacıya gönderildiğini, davacının iki daire için 180.000,00 Euro göndermesi gerekirken 133.000,00 Euro ödeme yaptığını, ikinci dairenin tapusunun bu nedenle alınamadığını, gönderilen paraların satıcıya ödendiğini, vekalet görevinin özenle yerine getirildiğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davacının davalı şirkete yönelik davasının reddine, davalı …’ye yönelik davasının kabulüne 10.000,00 TL ‘nin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davalı …’den fazlaya ilişkin talep ve davasının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ‘ın 24.03.2005 tarihli vekaletname uyarınca dava dışı ..’den İlçesi, Mahallesi, 144 parselde inşa edilen .. Evleri projesinden 1 ve 3 numaralı bağımsız bölümleri davacının vekili sıfatı ile 30.06.2005 tarihli taşınmaz vaadi sözleşmesi ile 180.000,00 Euroya satın aldığı, davacının dairelerden birisinin tapusunu aldığı halde diğer bağımsız bölümün tapusunu alamadığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı, davalıların vekalet görevini özenle yerine getirmemeleri nedeniyle dairenin tapusunun alınamadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı Joan’ın gerek sözleşmenin yapılması aşamasında gerekse sonrasında vekalet görevinin gereklerine uygun davranmadığı, zararın oluşmasını engellemek için gerekli uyarıları zamanında ve doğru şekilde yapmadığı ve tüm zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı dava konusu olan 30.06.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini davacının vekili sıfatı ile imzalamış olup davacı, bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar nedeniyle akidi olan dava dışı satıcı ..i’den talepte bulunabilir. Eldeki dava, davalı Joan’ın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özensizliği nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, davalının vekaletnamede verilen yetki uyarınca taşınmaz satım sözleşmesi imzaladığı, sözleşmenin imzalanmasından önce davacının onayının alındığı, davacının sözleşme hükümlerini bilerek satış bedelini ödemeye devam etiği ancak sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin tamamının satıcıya ödenmediği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. Davalı ..ın vekalet görevini ihmal ettiğine dair dosyaya bir delil sunulamamış olup, mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında da aynı görüşe yer verilmiştir. Hal böyle olunca davanın davalı Joan yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve soyut gerekçeler ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı Joan yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalı …’ye iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.