Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/12130 E. 2014/40828 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12130
KARAR NO : 2014/40828
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2011/35-2013/500

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2003-2010 yılları arasında, davalının çeşitli dava ve takiplerinde davalıyı vekil olarak temsil ettiğini ancak davalının Bakırköy 6. İş Mahkemesi’nin 2009/223E. Sayılı dosyası ile görülen dava ve karşı davasında kendisinin bilgisi ve rızası dışında karşı yanla anlaşarak 02/07/2010 tarihli dilekçe ile karşılıklı feragat işlemlerini gerçekleştirip davaların reddine sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik davacıya verdiği hukuki hizmetlerin, takip ettiği davalardaki vekalet ücretlerinin ve karşı yan vekalet ücretlerinin karşılığı olarak 35.000TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 13.410TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıya uzun bir süre vekili olarak çeşitli şekillerde hukuki hizmet verdiğini, bunların ücretleri ödenmediği gibi, davalının, vekili olarak takip ettiği davada kendisinin bilgisi dışında karşı yanla anlaşarak, vekalet ücretini almasını engellediğini ileri sürerek, dosyaya sunduğu 16.05.2011 havale tarihli talep bedellerini tek tek belirttiği dilekçesiyle, 35.000TL’nin tahsilini istemiş; davalı, vekalet ücreti talebinin yersiz olduğunu savunmuş; mahkemece ise, alınan 20.08.2013 tarihli bilirkişi raporuna dayanılarak, alacağın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamı incelendiğinde, davacının hükme esas alınan bilirkişi raporunu inceledikten sonra 16.09.2013 havale tarihli dilekçesiyle taleplerini değiştirdiği, mahkemenin ise bu dilekçeyi gözardı ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının dosyaya sunmuş olduğu 16.09.2013 havale tarihli dilekçesinin dikkate alınması, gerekirse ek bilirkişi raporu da alınması suretiyle hüküm tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşama incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 25,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.