Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/11966 E. 2014/20921 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11966
KARAR NO : 2014/20921
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2013/5-2013/522

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı Belediye, açılan ihaleler sonucunda, davalı işverenlerle hizmet sözleşmeleri yapıldığını, davalı şirketlerin çalıştırmış oldukları işçilerden G.K., kıdem, ihbar tazminatı ve benzeri işçilik alacakları nedeniyle, iş mahkemesinde açmış olduğu davanın Belediye aleyhine sonuçlandığını, başlatılan icra takibi üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan ödemenin, faiziyle birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, “işçiye ödenecek olan tazminatlardan davalı yüklenicilerin, işçiyi çalıştırdıkları kendi dönemleriyle sorumlu oldukları, ne var ki somut olayda davacı belediyenin de asıl işveren durumunu muhafaza etmesi ve haksız fesih nedeniyle doğan zararlardan davalı ile birlikte eşit oranda kusurlu ve sorumlu olduğunun kabulü gerektiği” belirtilerek, bilirkişinin tarafların yarı oranda sorumluluğuna ilişkin yapmış olduğu hesaplamalar hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne, 3.498,71 TL’nin davalı…Lİmited Şirketinden, 7.615,71 TL’nin davalı …Limited Şirketinden ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan .…Limited Şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı .
2-Dava, asıl işveren davacı Belediyenin, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen alacak ve tazminatlardan hangi tarafın ne oranda sorumlu olacağına ilişkindir.
4857 sayılı İş Kanununun 2. Maddesinin 6. fıkrasında, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” şeklinde düzenlenen, asıl ve alt işverenin kanundan kaynaklanan birlikte sorumlulukları, İş Hukuku kapsamında işçiye karşı geçerlidir. Somut olayda olduğu gibi, asıl ve alt işverenin kendi aralarındaki iç ilişkide meydan gelen uyuşmazlığın ise Borçlar Kanunu kapsamında sözleşme hukukunun ilke ve esaslarına göre çözümlenmesi gereklidir. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ve sözleşme eki olan şartname hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Davacı Belediye ile davalılardan . …Limited Şirketi arasında imzalanan 26.12.2007 tarihli hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğinde olan, “Teknik ve İdari Şartname”nin, “Yüklenicinin Sorumlulukları” başlıklı 6. Maddesinin 7. pragrafında, “Yüklenici, sözleşme kıdem tazminatı gibi işçi haklarından ve işçilerle arasındaki ihtilaflardan kendisi sorumlu olacaktır.” hükmü bulunmakta olup, davalı serbest iradesiyle imzaladığı sözleşmenin eki niteliğindeki şartnamenin bu hükmü ile bağlı olduğundan, açık ve tereddüte yer vermeyen bu düzenleme karşısında davacı Belediyenin, İş Kanunundan kaynaklanan birlikte sorumluluğunun gereği olarak, dava dışı işçiye ödemek zorunda kaldığı alacak ve tazminatların tamamını, davalı yükleniciden rücuen tahsilini talep edebileceğinin kabulü gerekir.
Davacı Belediye ile davalılardan . …Limited Şirketi arasında imzalanmış olan sözleşme ve özel teknik şartname dosyada mevcut olup, idari şartnamenin ise dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, davalı . ..Limited Şirketi yönünden de, sözleşme ve eki niteliğinde olan tüm şartnameler birlikte incelenerek, “.…Limited Şirketi ile imzalanan teknik ve idari şartnamede olduğu gibi, işçilik alacakları nedeniyle yüklenicinin sorumlu olduğu konusunda açık hüküm bulunması halinde, davacının dava dışı işçiye ödemek zorunda kaldığı alacak ve tazminatların tamamını, davalı . …Limited Şirketinden de rücuen tahsilini talep edebileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı işçiye ödenen kıdem, ihbar ve izin ücreti gibi tüm işçilik alacakları toplamının, işçinin davalılar nezdinde çalıştığı toplam süreye bölünmek suretiyle, gün başına isabet eden miktar belirlenip, bu miktarın, dava dışı işçinin her bir davalının yanında çalıştığı sürelerle ayrı ayrı çarpımı sonucunda da, her bir davalının sorumlu olacağı miktar tespit edilmiştir.
Ne var ki feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından son işveren sorumlu olup, son işveren dışındaki diğer işverenlerin ihbar tazminatından dolayı işçiye karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır. Somut olayda, son işverenin, davalılardan . …limited Şirketi olduğu anlaşılmakla, ihbar tazminatının tamamından adı geçen şirketin sorumlu olduğunun kabulü ile, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan bu hususun göz ardı edilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ :1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Ve 3. bentler gereğince temyiz edilen hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.