Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/118 E. 2014/14664 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/118
KARAR NO : 2014/14664
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 25. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2013/570-2013/570

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, dedeleri M.Z. adına düzenlenmiş satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açması için davalı avukatla anlaştıklarını, davalıya dava açması için yetki ve vekalet verdiklerini, davalının vekil olarak adlarına dava açtığını, fakat davalının takip ettiği davanın karşı tarafından menfaat temin ederek karşılığında bilgi ve rızaları dışında açılan davadan kısmen feragat ettiğini, davanın reddine karar verildiğini, bu davada kendileri ile birlikte davacı olan akrabalarına ödeme yapıldığını, kararın 5 yıldır kesinleştirilmediğini öğrendiklerini, bunun üzerine davalı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve davalıyı baroya şikayet ettiklerini, bu olay nedeniyle zarar uğradıklarını ve çok üzüldüklerini ileri sürerek şimdilik 70.000.00 TL maddi ve 5.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, verilen vekaletnamelere dayanarak dava açtığını, davanın kaybedileceğinin anlaşılması üzerine davacıların verdiği talimat doğrultusunda davadan kısmen feragat ettiğini, zaten yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiğini, 3 yıl boyunca davanın özveriyle takip edildiğini, yaptığı işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık olmadığını ve iddiaların yersiz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dedeleri tarafından düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açması için davalı avukatla davayı takip etmesi konusunda anlaştıklarını, davalının Sultanbeyli Asliye Hukuk mahkemesinin 2006/946 esas sayılı dosyasında dava açtığını, yargılama devam ederken davalı avukatın bilgi ve rızaları dışında açılan davadan kısmen feragat ettiğini, aynı davada davacı olan akrabalarına ödeme yapıldığını, dava konusu arsadan pay alarak davadan feragat ettiğini öğrendikleri ve davalı avukatın menfaat karşılığında davadan feragat etmesi nedeniyle zarar uğradıklarını ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davalı, verilen talimatla davadan feragat ettiğini, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu ve görevini tam olarak yaptığını savunmuştur. Mahkemece, davalı avukatın açtığı davada satış vaadi sözleşmesinin vekil tarafından imzalandığı ve vekil eden kişinin söz konusu sözleşme yapılmasından bir yıl önce öldüğü, davanın dayanağı sözleşmenin bu haliyle geçersiz olduğu için davanın bu haliyle redde mahkum olduğu, davanın devam eden kısmında yargılama sonucunda ret kararı verildiği ve davacıların zararının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki davacılar, davalının davadan feragat karşılığında 13.500 m2 taşınmaz tapusunu aldığını iddia etmişler ise de mahkemece, bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Ayrıca davacılar, davalı avukatın menfaat temin ederek karşılığında davadan rızaları dışında feragat ettiği ve görevini kötüye kullandığı iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar ve davalıyı baroya şikayet etmişlerdir. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmada davalı için yargılama izni alındığı, soruşturmanın halen yürütülmekte olduğu ve baro tarafından yapılan disiplin soruşturmasının da devam ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle tarafların tapu kayıtları dahil tüm delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra ilgili soruşturma dosyalarının akibeti bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 6.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.