Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/11563 E. 2014/14815 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11563
KARAR NO : 2014/14815
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Selçuk Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2012/14-2012/253

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya ait taşınmazda bulunan su kuyusundan kendi tarlasını sulamak için anlaşmaya vardıklarını, sözlü anlaşma uyarınca su borusu döşettiğini, suyun kullandırılmadığını ileri sürerek, yapmış olduğu masraf olan 4.688,00 TL.nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının tarlasını kullanmadığı gibi su talebinde de bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalıya ait taşınmazda bulunan su kuyusundan kendi tarlasını sulamak için anlaşmaya vardıklarını, sözlü anlaşma uyarınca su borusu döşettiğini, suyun kullandırılmadığını ileri sürerek, yapmış olduğu masraf olan 4688.00 TL.nin faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, bir davada hem usulü hem de esastan reddi gerektiren sebepler var ise davanın öncelikle usulden reddi gerekir. Bir başka deyişle görülmekte olan davada hem usulden ve hem de esastan red gerekçesi oluşturularak karar verilmesi olanaksızdır. Eldeki davada
mahkemece, davalıdan önce suyun kullanımını istemesinin gerektiği,davacının davalıdan suyun kullanımını istemediği halde anlaşma nedeniyle yaptığı masrafları talep etmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu ve davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Oysaki az yukarıda belirtildiği gibi, öncelikle usulden red sebebi var ise davanın bu usulü red sebebi nedeniyle reddi gerekli olup, hem usulden hem de esastan red kararı verilmesi usulen mümkün değildir. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 24,.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.