Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/11254 E. 2014/10849 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11254
KARAR NO : 2014/10849
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2013/2265-2013/1261

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Tv reklamlarından görerek devre mülk sahibi olmak amacıyla reklamda gösterilen telefon numarasını arayarak devre mülk satın almaya karar verdiğini, satın alma bedeli olan 3.100 TL’nin 10 taksit olarak çekilmesi için kredi kartı bilgilerini verdiğini ancak bedelin tek çekimle tahsil edilip taksitlendirme yapılmadığını sonradan öğrendiğini, hatanın düzeltilmesini talep etmesine rağmen sonuç alamadığını, davalı C.. T.. Ltd. Şti’nin imzalanmak üzere devre mülk satış sözleşmesi gönderdiğini, sözleşmenin diğer davalı şirket adına düzenlendiğini, sözleşmeyi inceleyince sözleşme şartlarının tanıtım reklamlarından farklı olduğunu, şartların vaat edildiği şekilde değiştirilmesini talep ettiğini ancak cevap alamadığını, tatil köyüne bakmaya gidince de vaat edildiği gibi olmadığını gördüğünü, bu nedenlerle sözleşmeyi imzalamadığını, kendisine para iadesinin yapılmadığını ileri sürerek 3.100 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tensiben Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verilen dava dilekçesinin reddi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalılar arasında devre mülk satışına ilişkin sözleşme imzalanmak istendiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 Sayılı Yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 9.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.