Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/11159 E. 2014/33102 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11159
KARAR NO : 2014/33102
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2012/271-2013/470

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıyla birlikte yaşadıklarını, duyduğu güvenle bankadaki bireysel hesabını ortak hesaba dönüştürdüğünü, ev almaya karar vermeleri üzerine müşterek hesaptan kendisine ait olan 35.000.00 TL parayı çekerek üstüne de ekleme yaparak 37.000.00 TL bedelle ev aldıklarını ve resmi sözleşmeyle evi üzerine alan davalının kendisini kandırdığını ileri sürerek 37.000.00 TL’nin yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı, alınan evde davacının bir katkısının olmadığını, altın ve para gibi tüm birikimlerini davacıya verdiğini, davacının kendisinden aldığı paraları ortak hesaba yatırdığını, ev almak için ortak hesaptan 35.000.00 TL çekerek ödeme yaptıklarını, ev için ödenen tüm paranın kendisine ait olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne ve 37.000.00 TL’sının tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, ortak hesaptan para çekilerek ev alındığı, bu evin davalı adına olduğu, bu işlemler nedeniyle kandırıldığı ve ev için ödenen paranın kendisinin olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmış, davalı paranın kendisine ait olduğunu savunmuş olup mahkemece, tarafların birlikte yaşadığı, davacıya ait bireysel hesabın ortak hesaba çevrildiği, aynı gün ortak hesaptan para çekilerek ev alındığı ve müşterek hesaptan çekilen paranın davacıya ait olduğu, bu paranın ev için ödendiğinin davalının kabulünde olduğu ve davalının paranın kendisine ait olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu edilen 35.000.00 TL’sının 31.05.2011 tarihinde tarafların müşterek hesabından çekildiği tarafların ve mahkemenin kabulünde olup banka kayıtlarına göre Adana Seyhan Ziraat Bankası 26304912-5002 numaralı hesap davacı ve davalı adına açılmış müşterek hesaptır. Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip ispat edilmedikçe birbirine eşit kabul edilir. Taraflar pay bakımından ayrık bir anlaşmalarının olduğunu ileri sürmediğine göre payların yarı yarıya olduğunun kabulü gerekir. Bu hesabın daha önce davacıya ait bireysel hesaptan müşterek hesaba dönüştürülmüş olması hesabın müşterek olma niteliğini değiştirmez. Bu tür hesaplarda taraflardan her biri kendi payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olup payından fazlası için sorumludur. Müşterek hesap sahipleri mudiler arasındaki ilişki esas itibariyle vekalet ilişkisidir. Vekil, vekalet yetkisini kasten vekil edenin zararına veya kendisinin yararına kullandığı takdirde, yapılan işlem vekalet vereni bağlamaz. Somut olayda davacının müşterek hesaptan 35.000.00 TL çektiği sabit olduğuna göre davacı 1/2 oranında olan payını aşan kısım için BK’nun vekalete ilişkin hükümleri gereğince davalıya karşı sorumludur. Hal böyle olunca; mahkemece, müşterek hesaptaki paranın yarı payının davalıya ait olduğunun kabul edilerek buna göre taraf delillerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.