Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10956 E. 2014/34505 K. 05.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10956
KARAR NO : 2014/34505
KARAR TARİHİ : 05.11.2014

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2012/221-2013/372

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının ilaç satış sözleşmesini haksız şekilde feshettiğinin kesinleşen Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/167 esas sayılı dosyası ile sabit olduğunu, haksız fesih nedeniyle eczanesinin SGK reçete ekranının 4.4.2009-5.5.2009 tarihleri arasında kapalı kaldığını, bu süreçte maddi manevi kayıplara uğradığını ileri sürerek 5.000,00 TL manevi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00TL maddi tazminat ile haksız kesilen 500,0TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, uygulanan prosedürün mevzuat ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 5384,04 TL maddi, 1.500,00TLmanevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlasının ve haksız kesildiği iddia edilen 500,00 TL ye dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı muarazanın giderilmesi süreci zarfında uğranıldığı ileri sürülen maddi manevi kayıpların tazmini istemine ilişkindir. 4.4.2009 tarihli fesih işleminin yerinde olmadığı kesinleşen Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/167-358 sayılı kararı ile ihtilafsızdır. Davacı SGK reçete ekranını kullanamadığı için uğradığı maddi zararının ve ticari itibarının zedelenmesinden doğan manevi kayıplarının tazminini istemiştir. Davacı ile yapılan sözleşmeye ilişkin fesih işleminin uygulanmasına esas teftiş incelemesi sırasında tespit edilen hususlar itibariyle davalı kurumun sözleşmenin feshini düzenleyen bölümün 6.maddesine aykırı davranıldığı gerekçesi ile sözleşmeyi feshetmesinde, tazminat ödemesini gerektiren kusurlu bir davranışı bulunmamaktadır. Fesih hakkının kötüye kullanıldığından söz edilemez. Davacı bu hükmü kabul ederek sözleşmeyi imzaladığına göre, sözleşmenin uygulanmasında gerekli özen ve hassasiyeti göstermekle yükümlüdür. Davalı da kamu kurumu olması hasebiyle kamu zararına yol açmamak amacıyla her türlü aykırılık iddiasını araştırmak ve neticesine göre yol izlemek zorundadır. Uygulanan cezai işlemin haksızlığı ancak yargı kararı neticesinde tespit edilebilecek mahiyettedir. Hal böyle olunca davacı fesih süresince kurum sigortalılarına ilaç satışı yapamadığı, kişilik haklarının zedelendiği gerekçesi ile zarara uğradığı iddiasında bulunarak tazminat isteyemez. Bu itibarla mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2- Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.