Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10643 E. 2014/37917 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10643
KARAR NO : 2014/37917
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2013/1470-2013/1453

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile yapılan sözleşmeye göre davalıdan satın aldığı televizyonun kendisine teslim edilmediğini, davalının kefile teslim ettiğini beyan ettiğini, mal teslim edilmediği halde davalı tarafından yapılan icra takibi ile satış bedelinin talep edildiğini sürerek, satış bedelinin tahsiline konu icra dosyasındaki borçtan sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının dava konusu ürünü satın almaya nişanlısı olarak tanıttığı kefil U.. S.. ile birlikte geldiğini, satın alınan ürünü davacının sözleşmede bildirdiği adrese teslim edildiğini, davacının ürün tesliminden taksit ödemeleri yaptığını,ürün tesliminden 20 ay sonra bu iddialarda bulunmasının kötüniyetli olduğunu savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile yapılan satış sözleşmesine konu ürünün kendisine teslim edilmemesi nedeniyle ürün bedelinden sorumlu olmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ise ürünün davacının sözleşmede bildirdiği adresine 03.02.2010 tarihinde teslim edildiğinı savunmuştur.Taraflar arasında 23.01.2010 tarihli satış sözleşmesi düzenlenmiş olup,sözleşme ile davacının 2.300 TL bedelle davalı şirketten televizyon satın aldığı,U.. S.. isimli kişinin de bu sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı anlaşılmaktadır. Satış sözleşmesinde davacının ev adresi olarak “ .. sok.No:. H.” olarak bildirdiği,dava konusu televizyonun davacının bildirdiği bu adrese davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 03.02.2010
tarihli “ürün teslim Formu” ile U.. S.. adına teslim edilerek bu kişinin ürünü teslim aldığına dair belgeyi imzaladığı anlaşılmaktadır.Taraflar arasında yapılan sözleşmede ürünün teslim edileceği adres ayrıca belirtilmediğine göre davalı tarafından, davacının sözleşmede ev adresi olarak bildirdiği “ 174. sok.No:3/5 Hatay” adresine sözleşmede kefil olarak imzası bulunan kişiye yapılan teslim ile davalının edimini ifa ettiği ve ürün bedelini talep edebileceğinin kabulü gerekir.Bu itibarla mahkemece ürünün teslimine ilişkin imzanın Ulaş Seyha’a ait olup olmadığına dair davacı beyanları alınarak,davacı tarafından imzanın U.. S.. isimli kişiye ait olmadığının iddia edilmesi halinde bu konuda imza incelemesi yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 45,35 TL harcın istek halinde iadesine, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.