Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10581 E. 2014/33775 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10581
KARAR NO : 2014/33775
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2013
NUMARASI : 2012/870-2013/456

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılar ile yaptığı anlaşma ile tarlasındaki 2012 mahsulü erikleri 3.000 TL bedelle davalılara sattığını, satış bedeline mahsuben 700 TL nakit aldığını, davalılar tarafından ödenen bu kaparoya karşılık gelen erikleri topladıklarını, ancak geri kalan mahsulü toplamadıklarını, yere döküldüğünü bundan dolayı zararının oluştuğunu,bu zararın bilirkişi raporu ile tespit edildiğini belirterek, tespit edilen 3.300 TL zararının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini ve 2013 yılındaki verim kaybının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalılar savunmalarında,davacı ile 2012 mahsulu için 3.050 TL üzerinden anlaştıklarını,750 TL ödediklerini,2.300 TL borçlarının kaldığını,ancak davacının 250-300 kilo erik topladıktan sonra fazla fiyat verdiklerini söyleyerek diğer kalan erikleri toplatmadığını,sonrasında yağmur yağdığını ve eriklerin bozulduğunu savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulü ile,3.300 TL’nin dava tarihinde itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, taraflar arasındaki götürü usulle ürün satışına ilişkin yapılan anlaşma kapsamında kalan ürün bedelinin ödenmemesi nedeniyle doğan zararın tahsili istemine ilişkin olup,davacı,dava dilekçesinde götürü usulü ile bahçesindeki erik ürününü toplam 3.000 TL bedelle sattığını, satış bedelinden 2.300 TL’ye karşılık gelen bahçedeki ürünün alınmadığını ve bu bedelin ödenmediğini ileri sürmüştir. Davalılar savunmalarında davacının iddiasına konu anlaşmayı doğrulayarak, 2.300 TL bedele karşılık gelen ürünü davacının toplamalarına izin vermediğini bu nedenle ürünün toplanmadığını ve toplanacak ürün bedeli olan 2.300 TL’nin bu nedenle davacıya ödenmediğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıya ait bahçeden toplanmayan ürün bedeline ilişkin olarak bilirkişi raporunda belirlenen 3.300 TL üzerinden davacı zararına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre dava konusu toplanması gereken ürünlerin bedelinin her iki tarafında kabulünde olduğu üzere 2.300 TL olduğu, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunduğu ve toplanmayarak bahçede bırakılan ürünün bedelinin sözleşmede 2.300 TL olarak tespit edildiği gözetildiğinde, davacının toplanmayan ürüne ilişkin zararı kapsamında sadece 2.300 TL talep edebileceğinin kabulü gerekir.Hal böyle olunca mahkemece davacının toplanmayan ürüne ilişkin zararının sözleşmede belirlenen ve ödenmeyen 2.300 TL’den ücretten fazla olamayacağının gözetilerek hüküm tesisi gerekiren yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.