Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10388 E. 2014/37653 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10388
KARAR NO : 2014/37653
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2013
NUMARASI : 2011/294-2013/339

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, dava dışı Z..S..’ın kullandığı konut kredisine kefil olduğunu, asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, bunun yanında yine kendisi ve asıl borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, asıl borçludan alacağı tahsil etme imanı varken kendileri hakkında takip başlatılmasının iyiniyetli olmadığını, ödeme yapmasına rağmen hala borçlu göründüğünü ileri sürerek takip çıkışı miktarı üzerinden ödediği miktarda gözönüne alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, takip dosyasında davalının dava tarihi olan 25/04/2011 tarihi itibariyle 3.323,37 TL asıl alacak ve 825,03 TL faiz alacağı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyetleri ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımlan verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlık taraflar arasındaki konut kredisinden kaynaklanmakta olup, 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle İlgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan 57,00 TL harcın istek halinde iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.