Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10382 E. 2014/39441 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10382
KARAR NO : 2014/39441
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2012/607-2013/382

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya kredi üyelik sözleşmesi adı altında verilen bankomat kartının kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, mahkemin görevsiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptali ile icra takibinin 2.078,58 TL asıl alacak, 337,16 TL işlemiş faiz, 16,86 TL BSMV olmak üzere toplam 2.432,60 TL üzerinden devamına, asıl alacak miktarı 2.078,58 TL’ye takip tarihinden itibaren % 66,30 temerrüt faizi ve % 5 BSMV uygulanmasına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyetleri ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Her ne kadar davacı kredi üyelik sözleşmesi adı altında kullanılan bankomat kartı kullanımından doğan alacak olduğunu ileri sürmüşse de eldeki dava, davacının kullandığı bayram kredisinin taksitlerinin ödenmemesi sebebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir. O halde somut uyuşmazlık taraflar arasındaki tüketici kredisinden kaynaklanmakta olup, 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.