Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10371 E. 2014/11681 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10371
KARAR NO : 2014/11681
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2013/985-2013/1076

Taraflar arasındaki araç tescili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talep sonucundan vazgeçildiğinden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalıdan satın alınan aracın İzmir 1. Tüketici Mahkemesi”nin 2011/364 esas 2012/1030 sayılı ilamı ile iadesine karar verildiği halde davalı adına tescilinin yapılmadığını belirterek ..YF .plaka sayılı 2010 model Hundai marka aracın davalı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosya üzerinden karar verilerek talep sonucundan vazgeçildiğinden karar verilmesine yerolmadığına karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1.Savunma hakkı Anayasanın 36.maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK.nun 27.maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma olanağı verilmeden hüküm kurulamaz. HMK.’nın 320/1.maddesinde “mahkeme mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği” belirtilmişse de bunun ancak ön inceleme aşamasında ve “mümkün olan hallerde” olduğu belirtilmek suretiyle yasanın uygulama alanı dar bir çerçeve ile belirlenmiştir. HMK’nın 27.maddesinde belirtildiği üzere davanın taraflarının, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakları mevcut olup, bu hak çerçevesinde tarafların açıklama ve ispat hakkını
kullanabilmeleri gerekmektedir. Hukuki dinlenilme hakkının usul hukukundaki bir diğer yansıması ise, HMK madde 297/ 1-c bendinde yer almış olup buna göre, mahkemelerin gerekçeli kararlarında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin belirtilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Hal böyle olunca, tarafların hukuki dinlenilme hakkı bağlamında ilk derece mahkemesince duruşma yapılması kural olup, mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının toplanarak duruşma açılması ve tarafların açıklamaları dinlenildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dosya üzerinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2.Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.