Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10330 E. 2014/34760 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10330
KARAR NO : 2014/34760
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

MAHKEMESİ : Mucur Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2011/163-2013/167

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 2006 yılı Ulusal Programı Kapsamında Merkezi Finans ve İhale Birimi ile davalı arasında 30.5.2008 tarihli hibe sözleşmesi imzalandığını, proje maliyetinin % 90’ını karşılamayı taahhüt ederek bir kısım ödemeler yapıldığı halde,yapılan incelemede davalının uygun olmayan harcamalar yaptığının tesbit edildiğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 11,103,95 Euronun faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile yaptığı hibe sözleşmesine ve bu sözleşmeye dayanak mevzuata davalının aykırı davranması nedeniyle, sözleşmeye konu proje bedeli olarak ödenen kısmın davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece,3.5.2012 tarihli celsede,tarafların sıfatından dolayı 3533 Sayılı Kanunun 4.maddesi hükmüne göre davaya mecburi hakem sıfatıyla baktığını belirterek yargılamaya devam edilmiş,6.3.2013 tarihli celseye davacı vekilinin mazeretsiz katılmaması ve davalı vekilinin de davayı takip etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davanın müracaata bırakılmasına karar verilmiş,üç aylık süreçte davanın yenilenmemesi nedeniyle de HMK/150.maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanunu hükümlerine göre tarafların sıfatından dolayı Davaya mecburi hakem sıfatıyla bakılması doğrudur. Mecburi hakem yargılaması hakkında,3533 sayılı kanunun 5.maddesinde” Bu kanunun şümulüne giren işlerin tetkik edilebilmesi, taraflardan birinin vaki olacak yazılı müracaatına bağlıdır. Hakem tetkikatın ve tahkikatın şeklini ve müddetlerini tayin eder ve hâkimin haiz olduğu bütün salâhiyetleri kullanabilir. Lüzum gördüğü takdirde tarafları da dinleyebilir.”şeklinde düzenleme getirilmiştir.Bu madde hükmüne göre,mecburi hakem, duruşma açıp açmama,tarafları dinleyip dinlememe,tahkikatın şekli ve sürelerini de tayin yetkisi mevcuttur. Mecburi tahkim usulünde,HMK hükümlerine bir atıf mevcut değil ise de karşılaştırma yapılması bakımından incelendiğinde, ihtiyari tahkim usulünün düzenlendiği HMK’nun ilgili hükümlerinde konuyla ilgili düzenleme ise şu şekildedir;”MADDE 429- (1) Hakem veya hakem kurulu, delillerin ikamesi, sözlü beyanlarda bulunulması veya bilirkişiden açıklama istenmesi gibi sebeplerle duruşma yapılmasına karar verebileceği gibi; yargılamanın dosya üzerinden yürütülmesine de karar verebilir. Taraflar, aksini kararlaştırmadıkça, hakem veya hakem kurulu, taraflardan birinin talebi üzerine yargılamanın uygun aşamasında duruşma yapılmasına karar verir.
(2) Hakem veya hakem kurulu, dava ile ilgili her türlü keşif tarihini, bilirkişi incelemesini veya diğer delillerin incelenmesi için yapacağı toplantı ve duruşmalar ile tarafların gelmemeleri hâlinde bunun sonuçlarını uygun bir süre önce taraflara bildirir.
(3) Hakem veya hakem kuruluna verilen dilekçeler, bilgiler ve diğer belgeler taraflara bildirilir.
MADDE 430-(1) Taraflardan birinin yargılamaya katılmaması hâlinde aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Davacı, geçerli bir neden göstermeksizin dava dilekçesini süresi içinde vermezse; dava dilekçesi usulüne uygun değilse ve eksiklik hakem veya hakem kurulunca belirlenecek süre içinde giderilmezse, hakem veya hakem kurulu tahkim yargılamasına son verir.
b) Davalı, cevap dilekçesini vermezse; bu durum davacının iddialarının ikrarı veya davanın kabulü olarak değerlendirilmeyip yargılamaya devam edilir.
c) Taraflardan biri, geçerli bir neden göstermeksizin duruşmaya katılmaz veya delillerini sunmaktan kaçınırsa; hakem veya hakem kurulu, tahkim yargılamasına devam ederek mevcut delillere göre karar verebilir.” İhtiyari tahkim usulüne dair HMK hükümlerine göre,hakemin duruşma açıp açmama,açacak ise hangi işlemleri yapacağının taraflara açıkça bildirilmesi,tarafların duruşmaya gelmemesi halinde ise tahkim yargılamasına devam ederek mevcut delil durumuna göre karar vereceği belirtilmiştir.İhtiyari tahkim usulünde dahi hakemin tarafların duruşmaya katılmaması halinde mevcut delil durumuna göre dosya üzerinden karar vereceği belirtildiğine göre,mecburi tahkim usulünde yürütülen yargılamada HMK’nun 150.maddesi hükmünün uygulanacağı düşünülemez.Kaldıki,3533 sayılı kanunun 5.maddesi hükmü,hakeme geniş bir yetki vermektedir.Hakem,taraflar gelmese bile tahkikatı sonuçlandırmakla yükümlüdür.Açıklanan gerekçe ile hakemin taraflar gelmese bile tahkim yargılamasına devam ederek mevcut delil durumuna göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 06.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.