Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2014/10312 E. 2014/9614 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10312
KARAR NO : 2014/9614
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2012/384-2013/388

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Denizbank Hayrabolu Şubesi’nden 01/04/2009 tarihli 120 ay vade ile konut kredisi olarak 42.000 TL kredi aldığını,kredi borcunu düzenli olarak ödediğini, kredi faizlerinden oluşan düşüşten yararlanmak için yeniden yapılandırma isteğiyle kredi aldığı bankaya başvurduğunu, yeniden yapılandırma esnasında hiçbir ön bilgi vermeden ve sözleşmede de açık olarak belirtilmemesine rağmen %2 erken ödeme bedeli ve ödeme planı değişikliği adı altında 2.142,87 TL toplam bedel kesintisi yapıldığı, bu bedellerin haksız ve hukuksuz olduğunu ileri sürerek ödeme planı değişikliği ve erken ödeme bedeli adı altında 2.142,87 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Konut Finansman Kredileri 4077 Sayılı Yasanın 10/B maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede “Tüketici konut finansman kuruluşuna borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda bir yada birden çok ödemeyi vadesinden önce yapabilir. Her iki durumda da konut finansman kuruluşu vadesinden önce ödenen taksitler için gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür. Ödenen miktara göre faiz indiriminin ve kredinin tüketiciye yıllık maliyet oranının hesaplanmasında Bakanlık tarafından çıkarılan ilgili yönetmelik hükümleri uygulanır. Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle bir yada birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın %2’sini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeye uygun olarak çıkartılan Konut Finansmanı Sisteminde Erken Ödeme İndirimi ve Yıllık Maliyet Oranı Hesaplama Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 4’ncü maddesinde Erken ödeme işlemi tanımlanmıştır buna göre; “Erken ödeme; tüketicinin konut finansmanı kuruluşuna borçlandığı toplam tutarı veya vadesi gelmemiş bir veya birden çok taksidin vadesinden önce ödemesini” ifade etmektedir. Anılan yönetmeliğin f bendinde ise komisyon işlemi tanımlanmış olup, buna göre; “Komisyon; geri ödeme planında her bir taksit tutarında ana para, faiz ve her türlü kamusal yükümlülükler haricinde ayrı bir kalem olarak yer alan ve konut finansman kuruluşunun gelir olarak tahsil edeceği tutarları ” ifade etmektedir denilmiştir. Yönetmeliğin “ı” bendinde “Ödeme planı; tüketiciye tahsis edilen konut finansmanı geri ödemesinde esas alınacak taksit, tutar ve vadeleri ile birlikte ana para, faiz, fon, vergi ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği tablodur.” hükmünü içermektedir.
Davacının kullandığı kredi sabit taksitli ve sabit faiz oranlı konut finansman kredisi olup, yönetmelikte ve taraflar arasında geçerli sözleşmede belirtildiği şekilde kredi taksitlerinin erken ödenmesi şeklinde bir talebinin olmadığı, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırıldığı, yeniden yapılandırmanın kredi kuruluşuna yasada belirtildiği üzere erken ödeme niteliğinde olmadığı hal böyle olunca yasanın aradığı şartlar gerekleşen somut olayda bulunmadığından bankanın ücret veya komisyon adı altında bir alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.