YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10103
KARAR NO : 2014/41682
KARAR TARİHİ : 24.12.2014
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/01/2014
NUMARASI : 2012/299-2014/21
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin dava dışı SGK ile hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, ödenmeyen hak ediş bedelinin tahsili için 3359 sayılı kanunun 8.maddesi hükmüne göre vergi dairesine başvurarak ödeme emri çıkarttırdığını, itiraz üzerine idare mahkemesinin itirazı reddetmesi üzerine,SGK’nın vergi dairesine ödeme yaptığını,vergi dairesinin de bu ödemeleri davalı şirkete aktardığını ancak, bölge idare mahkemesinin kararı bozması üzerine,dava dışı SGK nın davalıya ödenmek üzere vergi dairesine yaptığı ödemeleri geri istediğini, davalının geri ödemeyi kabul etmemesi üzerine,bir kısmını dava dışı SGK’ya geri ödediklerini bildirerek SGK ya yaptıkları ödemelerin davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; dava dışı SGK ile davalı firma arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğu,firmanın ödenmeyen hizmet bedeli için vergi dairesine başvurarak ödeme emri çıkarttığı,ödeme emrine yapılan itirazın idare mahkemesince kaldırılması üzerine dava dışı SGK nın vergi dairesine ödeme yaptığı, vergi dairesinin de bu ödemeleri davalı firmaya aktardığı ancak bölge idare mahkemesinin kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesi üzerine, dava dışı SGK nın vergi dairesinden yaptığı ödemeleri talep ettiği, vergi dairesinin de davalıdan talep
ettiği ancak ödememesi nedeniyle bir kısım ödemeleri SGK’ya geri ödediği eldeki davanın bu ödemelerin davalıdan rücuen tahsiline ilişkin olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı, vergi dairesi aracılığı ile yapılan ödemelerin,bölge idare mahkemesinin iptal kararı ile dayanağının kalmaması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğini iddia etmiş,davalı ise, yapılan ödemelerin verdiği hizmetin karşılığı olduğunu ayrıca SGK’nın sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası ile yaptığı ödemelerin tahsili için dava açtığı bu davanın derdest olduğunu sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının sebepsiz zenginleşmediği, verdiği hizmetin karşılığını aldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki davanın konusu, vergi dairesince çıkartılan ödeme emri üzerine davalıya ödenen hizmet bedelinin ödeme emrinin mahkeme kararı ile iptali üzerine vergi dairesinin SGK ya yaptığı ödemelerin rücuuna ilişkindir. Davacı vergi dairesinin davalıya yaptığı ödemelerin dayanağını oluşturan ödeme emri mahkeme kararı ile iptal edilerek ortadan kaldırıldığından, SGK ya yapmak zorunda kaldığı ödemeleri davalıdan istemek hakkına sahiptir. Zira, taraflar arasında akti ilişki bulunmayıp 3359 ve 6183 sayılı kanun hükümlerine göre davacı kurum ödeme emri çıkartmış ve yapılan ödemeleri davalıya aktarmıştır. Esasen yapılan ödemelerin bu dava ile geri istenmesinde, dava dışı SGK ile davalı arasında sözleşmeye aykırılık nedeniyle yapılan ödemelerin tahsiline ilişkin dava bulunması davacının sırf yasaya dayanarak yaptığı ve dayanağı kalmayan ödemeleri davalıdan tahsil etmesine engel değildir.Ödeme emrinin dayanağı kalmadığına göre,davacının bu sebeple ödemek zorunda kaldığı miktar için davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.