Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/9902 E. 2014/3494 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9902
KARAR NO : 2014/3494
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/07/2011
NUMARASI : 2009/284-2011/308

Taraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı şirket, asıl ve birleşen davada, davalıların iştirak halinde malik oldukları taşınmazı güzellik salonu olarak kullanmak üzere 1.10.2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, ancak taşınmazın bulunduğu binadaki kat maliklerinden birinin, “mesken” niteliğinde olan kiralananın işyeri olarak kullanılmasına muvafakat etmediğini ve tahliye davası açtığını, Belediye tarafından da çalışma ruhsatının iptal edildiğini, bunun üzerine taşınmazı tahliye etmek zorunda kaldığını, kiralanana yaptığı masraflar ve uğramış olduğu kazanç kaybı nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, yaptığı masraflar için 10.000,00 TL, kazanç kaybı nedeniyle de 1.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.12.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile de talep miktarını 333.922,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalılar, davanın reddini dilemişler, davalılardan M.. B.. ve F.. B.. ise açmış oldukları karşı davada, davalı-karşı davacının, ilk ay kirası ile Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2009 aylarına ait kira bedellerini ödemediğini, ayrıca taşınmaza da hasar verdiğini ileri sürerek, tüm alacakları nedeniyle fazlaya ilişin hakları Saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini istemişler, 24.6.2010 tarihli ıslah dilekçeleri ile de talep miktarını 40.000,00 TL’ye çıkarmışlardır.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne, alınan bilirkişi raporuna göre hor kullanma tazminatı (14.250,00 TL) ile ödenmeyen beş aylık kira bedeli (34.000,00 TL) toplamından, karşı davacıların hisselerine isabet eden 32.160,00 TL’nin, davalı-karşı davacıdan tahsiline, bu miktarın 10.000 TL’lik kısmına dava tarihinden, bakiye kısmına ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı-karşı davalının depozito alacağı nedeniyle ayrı bir dava açarak talepte bulunabileceğinin, ayrıca kararın “hüküm” başlıklı kısmında, karşı dava ile ilgili hüküm kurulurken faiz başlangıcı olarak gösterilen dava tarihinin, “karşı dava tarihi olan 22.4.2009” olması gerekirken, asıl dava tarihi olan “22.3.2009” tarihinin yazılmasının, maddi hataya ilişkin olup, mahallinde her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalılardan M.. B.. ve F.. B.. tarafından açılan karşı davada, ödenmediği ileri sürülen ilk ay ve Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2009 aylarına ait kira bedelleri olmak üzere toplam beş aylık kira bedelinin ve hor kullanma tazminatının tahsili talep edilmiş olup, mahkemece de, bilirkişi raporunda belirtilen gerek 14.250 TL hor kullanma bedeli, gerekse beş aylık kira bedeli 34.000,00 TL’nin, karşı davacıların hissesine isabet eden toplam 32.160,00 TL’lik kısmının davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı karşı davacılar, Ocak-Şubat-Mart-Nisan 2009 aylarına ait kira bedelleri yanında ilk aya ait kira bedelinin de ödenmediğini ileri sürmüşlerse de, davacı kiracı ise bu iddiaya karşı çıkarak, ilk aya ilişkin kira bedelinin peşin olarak kiralayanlara ödendiğini savunmuştur. Oysa ki taraflar arasındaki kira sözleşmesi, Ekim 2006 başlangıç tarihli olup, ilk ayın kirası dışında, 2009 yılı Ocak ayına kadarki diğer kira bedellerinin ödendiği konusunda davacı ve davalılar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlar Kanununun 88. maddesinde, “faizden veya kira karşılığı gibi muayyen zamanlarda ödenmesi lazım gelen sair borçlardan ihtirazi bir kayıt dermeyan etmeksizin bir taksit için makbuz veren alacaklı, ondan evvelki taksitleri de tahsil etmiş sayılır.” hükmü mevcut olup, taraflar arasında Ekim 2006 tarihinden, Ocak 2009 tarihine kadarki 2,5 yıllık süre içinde, diğer kira bedellerinin ödendiği uyuşmazlık konusu olmadığına göre, ilk ay kira (Ekim 2006) bedelinin ödenmediği konusundaki ispat yükümlülüğü, Borçlar Kanununun 88. Maddesine göre davalı kiralayanlara aittir. Davalılar ise bu konudaki ispat yükümlülüklerini yerine getirememişlerdir. Ne var ki davalı-karşı davacılar karşı dava dilekçelerinde “her türlü yasal delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduklarından, bu konuda karşı tarafa yemin yöneltme haklarının mevcut olduğu hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus göz ardı edilerek, “ilk aya ilişkin (Ekim 2006) kira bedelinin” de ödenmediği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Davalı-karşı davacılar, 24.6.2010 tarihli ıslah dilekçeleriyle dava miktarını 40.000,00 TL’ye çıkarmış ve bu miktar üzerinden ödenmesi gereken peşin karar ve ilam harcını da yatırmışlardır. Mahkemece karşı davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, reddedilen miktar üzerinden davada vekille temsil edilen davacı-karşı davalı şirket yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : 1. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün, 2. ve 3. Bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 478.00 TL harcın istek halinde iadesine, 11.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.