Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/9388 E. 2014/8182 K. 20.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9388
KARAR NO : 2014/8182
KARAR TARİHİ : 20.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2012
NUMARASI : 2010/1201-2012/767

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar V.Tur. Otel İşl. ve İnş. San. Tic. A.Ş. vekili avukat M. F. A., T. Tur.İşl A.Ş. vekili avukat G. Ş ile davacı vekili avukat H. Ç.’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı T. Turizm İşletmeleri AŞ. ile 01.01.1991 tarihinde Tatil Sertifikası Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği 7560 DM sözleşme bedeli ve her yıl ödenecek bakım ücreti mukabili her yılın 35. haftası için 31.12.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere T.Sorgun Tatil Köyündeki E.83 nolu dairenin kullanma hakkını kazandığını, 2001 yılına kadar tatil hakkını kullandığını, 2001 yılında davalı T.AŞ.nin işletmeyi davalı V. AŞ. ye devrettiğini, davalı V. AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı 35. Haftasında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere gittiğinde alınmadığını, bu nedenle tatil yapamadığını, davalı V. AŞ.nin durumu bilerek satın aldığını ve 2001-2003 yılları arasında da tatil haklarını kullandırdığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere Sorgun Tatil Köyünde bulunan E.83 nolu dairelerde 31.12.2021tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 35. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin önlenmesi, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 1500 YTL maddi
tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçe ile sözleşmenin feshi ile maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, manevi tazminata ilişkin mahkeme kararı kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına, devre tatil sözleşmesinin feshi ile 3.664,94 TL.nin davalılardan müteselsilen tahsiline, 2004 yılı için 1.500 TL. tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesin karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı V. AŞ tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece 24.10.2008 tarihli karar ile 3.000 TL. manevi tazminatın da tahsiline karar verilmiş ve Dairemizin 16.11.2009 tarihli ilamı ile diğer bozma kalemlerinin yanında manevi tazminatın da reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Bozmaya uyulmasına açıkca karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar.Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. O halde mahkemece bozma kararı gereğince davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince temyiz olunan kararın bozulmasına, 2. Bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 20.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.