Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/8390 E. 2014/6995 K. 12.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8390
KARAR NO : 2014/6995
KARAR TARİHİ : 12.03.2014

MAHKEMESİ : Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2011/437-2013/21

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali istemli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Ö. B. E. Sağ. Hiz. Ltd. Şti vekili avukat İ. D. geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı kurumla imzaladıkları Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereği bir takım branşlarda hizmet sunmayı taahhüt ettiğini, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı kurumun 20.06.2011 tarihli yazısı ile dava dışı eczanelerde yapılan denetimler sonucunda dava dışı sigortalıların ve aile bireylerinin bilgisi dışında gerçek muayene ve tedaviye dayanmayan kullanımları dışında reçete düzenlendiği, Ekim 2007 ve Ocak 2009 dönemine ait tedavi hizmetleri ile ilgili faturaların, hastaya sağlık hizmeti sunulmadığı gerekçesi ile ödenmediğini, sözleşmenin 5.1.1 maddesi uyarınca toplam 120.000 TL para cezası ile cezalandırıldığını, kesilen cezanın sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, reçete sahiplerinin davalı kuruma soruşturma sırasında verdikleri ifadeleri esas alınarak davaya konu cezai işlemin doğru olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai işlem uygulanmasına dair davalı idarenin işleminin iptaline ilişkindir. Davacı, yargılama sırasında delil olarak sağlık merkezlerinde tedavi olan ve müfettişe ifade veren kurum sigortalılarından aldığı yazılı ifade tutanaklarına ve hastaların muayene oldukları poliklinik kayıtlarına ve hasta epikriz raporlarına dayanmıştır. Mahkemece bu konularda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan davacının delillerinde belirttiği tanık ifadeleri ile teftiş sırasında verdiği ifadeler karşılaştırılmadan bu konuda konusunda uzman bilirkişi veya kuruldan rapor alınmadan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davalı kurum müfettişlerinin soruşturma sırasında dinlediği tanıkların ayrıntılı ifade tutanaklarının da olmadığı görülmüştür. Davada, davacı tarafından verilen sağlık hizmetleri sonucu düzenlenen faturalarda davalının yapmış olduğu cezai şart ile ilgili işlemin doğru olup olmadığının çözümü gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında davacının delil olarak bildirdiği hastaların yazılı ifade tutanakları ile teftiş sırasında verdikleri ifade tutanakları ilgili yerlerden celbedilerek çelişkinin giderilmesi gerektiği gibi, aralarında sağlıkçı bir bilirkişinin katılımı ile oluşacak bilirkişi heyetinden, denetime uygun rapor alınarak, hastaların belirtilen tarihlerde tedavi olup olmadığı, hastaların epikriz raporları da araştırılarak taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 24.30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 12.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.